Kamelya
New member
- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 288
Armağan Çağlayan’ın ‘Gör Beni’ isimli programında hakkındaki bilinmeyenleri anlatan Zülfü Livaneli, “Üstüme görev olan olmayan her şeye meraklıyım. Ne üzere değişik bahisler okuduğumu görseniz şaşırırsınız. hayatı, merak ediyorum, müzik nereye geldi merak ediyorum, R&B şu anda nereye geldi, nasıl yapılıyor merak ediyorum. Toplumsal medyaya bakıyorum, tıptaki gelişmeleri merak ediyorum. Geniş bir yelpazem var. İnsanın tek boyutlu gitmesi yanlışsız gelmiyor” diye konuştu.
“KOLEJE BAŞLAYINCA BABAM BANA SAZ ALDI”
Livaneli, okul senelerından bahsederken, “Babam Ankara’da Maarif Koleji’ne gönderdi. Yabancı lisan eğitimi veren tek okuldu. O periyotta de şöyleki düşünülürdü: ‘Ecnebi olur çocuklar kendi kültürümüzden kopar’… Bu niçinle babam bana saz ikram etti, Anadolu kültüründen kopmamam için. Okul etraflarında saz çalmak da ayıp üzereydi, konutta çalardım. Kolejde de Elvis Presley dinlenirdi. Konutta hem saz vardı tıpkı vakitte dedem bana dini eğitim verirdi. İnsan, ortasında yaşadığı topluma yabancı olabilir mi?” dedi.
“YERLİ MARKALAR KULLANIYORUM”
Armağan Çağlayan’ın sorusu üzerine marka takıntısı olmadığını da söz eden Zülfü Livaneli, yerli malı kullandığını söyleyerek, “Bu kadar ağır yoksulluğun olduğu bir ülkede o denli olağandışı lüks otomobiller, yalılar, köşkler, özel uçaklar falan… Şayet bir sanatçı ‘Ben halkçıyım’ diyorsa buna hakkı olmadığını düşünüyorum. Toplumdaki sınıf uğraşları yaralıyor, insanları kanatıyor, çocukları üzüyor. Kaliteli giymek farklı, marka bir şey giymek farklı. Ben yerli malı giyiyorum” diye konuştu.
“KOLEJE BAŞLAYINCA BABAM BANA SAZ ALDI”
Livaneli, okul senelerından bahsederken, “Babam Ankara’da Maarif Koleji’ne gönderdi. Yabancı lisan eğitimi veren tek okuldu. O periyotta de şöyleki düşünülürdü: ‘Ecnebi olur çocuklar kendi kültürümüzden kopar’… Bu niçinle babam bana saz ikram etti, Anadolu kültüründen kopmamam için. Okul etraflarında saz çalmak da ayıp üzereydi, konutta çalardım. Kolejde de Elvis Presley dinlenirdi. Konutta hem saz vardı tıpkı vakitte dedem bana dini eğitim verirdi. İnsan, ortasında yaşadığı topluma yabancı olabilir mi?” dedi.
“YERLİ MARKALAR KULLANIYORUM”
Armağan Çağlayan’ın sorusu üzerine marka takıntısı olmadığını da söz eden Zülfü Livaneli, yerli malı kullandığını söyleyerek, “Bu kadar ağır yoksulluğun olduğu bir ülkede o denli olağandışı lüks otomobiller, yalılar, köşkler, özel uçaklar falan… Şayet bir sanatçı ‘Ben halkçıyım’ diyorsa buna hakkı olmadığını düşünüyorum. Toplumdaki sınıf uğraşları yaralıyor, insanları kanatıyor, çocukları üzüyor. Kaliteli giymek farklı, marka bir şey giymek farklı. Ben yerli malı giyiyorum” diye konuştu.