- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,744
Dolar kurunun Aralık ayında 18 TL’yi aşması daha sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) -haram- sistemini açıklamıştı. Erdoğan’ın açıklamasıyla 12 TL’ye kadar gerileyen dolar kuru, hafta başındaki kabine toplantısı daha sonrasında bir daha Erdoğan’ın, ”Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam tersine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz” kelamlarıyla 17 TL’ye tırmandı.
Döviz kurunu aralıksız nezaret altında tutan TCMB’nin ve kamu bankalarının niye birdenbire müdahaleyi azaltıp dolardaki yükselişe göz yumduğu merak edilmeye başlandı.
Dolar kurunda devam eden yükselişin akabinde, “20 Aralık’taki üzere kurlara bir daha müdahale gelecek mi?” sorusu gündeme geldi.
Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yeni bir finansal aracın hazırlıklarını tamamladıklarını söylemesiyle dolar kuruna enflasyon muhafazalı tahvil (EKT) ile müdahale edileceği öne sürülmüş, lakin bu çalışma duyurulmamıştı.
Dolar kurunun 17.20 TL’yi zorlamasının akabinde ekonomist Güldem Atabay’dan dikkat çeken yorum geldi. Atabay, dolar kurunun bilerek yükseltildiğini söylemiş oldu.
Atabay, şu yorumu yaptı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018’de başkanlık sistemine geçip de birinci Bloomberg Londra’da televizyona çıktığında ve “Faiz enflasyonudur niçini” dediğinden beri TL’nin bedel kaybettiğini biliyor. ötürüsıyla pazartesi günkü açıklamasını bir cahillik, basiretsizlik olarak algılamak hakikat değil bence. Bu hafta bilerek ve isteyerek TL’ye bir paha kaybı yaşatılıyor.
Haftalardır mümkünlüğü yükseldiği açısından bahsedilen yeni bir TL krizi aslında daha başlamış değil. Merkez bankasının elindeki son ateş gücü 15-20 milyar dolarlık daha satış yaparak TL’yi baskılamaya çalışmaktan öteye gitmez. Yaz sonundan itibaren ekonomik temellere dayalı yeni bir kur baskısı ile TL/dolar’ın 17,00’den üst tırmanacak üzere görünüyor.
Hızlı bir erken seçim sonucu alınabilir. Kimi ekonomistlerin konuştuğu, daha katı sermaye denetimleri devreye girebilir. Çok yüksek bir TL şoku yaşayabiliriz ve bankacılık sistemi, özel bölüm, herkes sallanır.
EKT çıkarılsa dahi 20 Aralık tesirini yaratmayacak. Döviz satma gücü yok artık Merkez Bankası’nın. Hani telaş ile 40 milyar dolar sattı. Bir 10-15 daha sattı. daha sonra ne olacak? Bu satışlar o eseri destekleyemeyecek.
O yüzden ben onun başarılı bir eser olacağını düşünmüyorum. Çok önemli talep getireceğini düşünmüyorum. Yapılması halinde de hazineye epeyce büyük bir yük olarak önümüzdeki seneye döneceğini düşünüyorum.”
Döviz kurunu aralıksız nezaret altında tutan TCMB’nin ve kamu bankalarının niye birdenbire müdahaleyi azaltıp dolardaki yükselişe göz yumduğu merak edilmeye başlandı.
Dolar kurunda devam eden yükselişin akabinde, “20 Aralık’taki üzere kurlara bir daha müdahale gelecek mi?” sorusu gündeme geldi.
Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yeni bir finansal aracın hazırlıklarını tamamladıklarını söylemesiyle dolar kuruna enflasyon muhafazalı tahvil (EKT) ile müdahale edileceği öne sürülmüş, lakin bu çalışma duyurulmamıştı.
Dolar kurunun 17.20 TL’yi zorlamasının akabinde ekonomist Güldem Atabay’dan dikkat çeken yorum geldi. Atabay, dolar kurunun bilerek yükseltildiğini söylemiş oldu.
Atabay, şu yorumu yaptı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018’de başkanlık sistemine geçip de birinci Bloomberg Londra’da televizyona çıktığında ve “Faiz enflasyonudur niçini” dediğinden beri TL’nin bedel kaybettiğini biliyor. ötürüsıyla pazartesi günkü açıklamasını bir cahillik, basiretsizlik olarak algılamak hakikat değil bence. Bu hafta bilerek ve isteyerek TL’ye bir paha kaybı yaşatılıyor.
Haftalardır mümkünlüğü yükseldiği açısından bahsedilen yeni bir TL krizi aslında daha başlamış değil. Merkez bankasının elindeki son ateş gücü 15-20 milyar dolarlık daha satış yaparak TL’yi baskılamaya çalışmaktan öteye gitmez. Yaz sonundan itibaren ekonomik temellere dayalı yeni bir kur baskısı ile TL/dolar’ın 17,00’den üst tırmanacak üzere görünüyor.
Hızlı bir erken seçim sonucu alınabilir. Kimi ekonomistlerin konuştuğu, daha katı sermaye denetimleri devreye girebilir. Çok yüksek bir TL şoku yaşayabiliriz ve bankacılık sistemi, özel bölüm, herkes sallanır.
EKT çıkarılsa dahi 20 Aralık tesirini yaratmayacak. Döviz satma gücü yok artık Merkez Bankası’nın. Hani telaş ile 40 milyar dolar sattı. Bir 10-15 daha sattı. daha sonra ne olacak? Bu satışlar o eseri destekleyemeyecek.
O yüzden ben onun başarılı bir eser olacağını düşünmüyorum. Çok önemli talep getireceğini düşünmüyorum. Yapılması halinde de hazineye epeyce büyük bir yük olarak önümüzdeki seneye döneceğini düşünüyorum.”