Libero
New member
- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 568
Antalyaspor’un teknik yöneticisi Ersun Yanal maç öncesi dikkat çeken bir açıklama yaptı. Kendisi de geçmişte A Ulusal Kadro’yu çalıştıran Yanal, Şenol Güneş ile yolların ayrılmasını yorumladı.
“Milli Kadro ile ilgili epeyce söylenecek şey var” diyen tecrübeli teknik adam, “Bir asırdır ulusal maçlara çıkıyoruz. 60’a yakın teknik yönetici değiştirmişizdir. Almanlar 15’lerde, İngilizler 20’lerdedir. Biz sistemi tartışacağımıza şahısları tartışıyoruz. Bu şahıslar sistemin mağdurları” açıklamasında bulundu.
Ersun Yanal kelamlarının devamında, “Biz sistemleri tartışmadığımız sürece, planlamayı gerçek yapmadığımız sürece bunları tartışmaya devam edeceğiz. Daima birebir şeyi yaparak kararın değişmesini beklemek biraz aptallık oluyor. Bu sürecin değişmesini planlamayla yapabiliriz. Bu bir daha bu biçimde devam edecek, bir diğeri gelecek bir daha birebir sonuç olacak. O yüzden biz sistemi değerlendirelim” yorumu yaptı.
HİKMET KARAMAN DA SAHİP ÇIKTI
Kayserispor Teknik Yöneticisi Karaman da sorulan bir soru üzerine ulusal grup teknik yöneticiliği ve Şenol Güneş ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dünya futbolunu yakından takip ettiğini ve tecrübelerinden yola çıkarak A Ulusal Grubu bir kişinin yönetmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Karaman, şu görüşlerinin aktardı:
“Şenol (Güneş) hoca çalışırken çok yalnız kaldı. Grup arayışına geçti. Görüştüğü beşerler da oldu. Avrupa Şampiyonası’nda, öncesinde, daha sonrasında bu oldu. Louis Van Gaal’a, yanındaki hocalar bakıyorsun, ya da Roberto Mancini’ye ve yardımcılarına bakıyorsun. Bunu söylerken de oradaki arkadaşları rencide etme ismine değil… Ulusal gruplar, tek adamın tek başına yönetebileceği bir yer değil. Yönetemez, yönetmesi mümkün değil. Üst seviye insanların beraberliği değerli. Daima örnekler var. Löw’ün yanında kim vardı? Klinsmann vardı. Löw’ün yanında kim vardı? Hans Flick vardı. Dünya şampiyonu olduğunda Löw’ün grubu bu biçimde bir takımdı. Kulüp gruplarında bizler bile grup olarak kâfi değiliz. Takımında ne kadar yeterli insan olursa, katkı o kadar fazla oluyor. ötürüsıyla ulusal kadroda bu durumun daha üst sevide olması lazım. Bu fikrimde de ısrar ediyorum.”
“Milli Kadro ile ilgili epeyce söylenecek şey var” diyen tecrübeli teknik adam, “Bir asırdır ulusal maçlara çıkıyoruz. 60’a yakın teknik yönetici değiştirmişizdir. Almanlar 15’lerde, İngilizler 20’lerdedir. Biz sistemi tartışacağımıza şahısları tartışıyoruz. Bu şahıslar sistemin mağdurları” açıklamasında bulundu.
Ersun Yanal kelamlarının devamında, “Biz sistemleri tartışmadığımız sürece, planlamayı gerçek yapmadığımız sürece bunları tartışmaya devam edeceğiz. Daima birebir şeyi yaparak kararın değişmesini beklemek biraz aptallık oluyor. Bu sürecin değişmesini planlamayla yapabiliriz. Bu bir daha bu biçimde devam edecek, bir diğeri gelecek bir daha birebir sonuç olacak. O yüzden biz sistemi değerlendirelim” yorumu yaptı.
HİKMET KARAMAN DA SAHİP ÇIKTI
Kayserispor Teknik Yöneticisi Karaman da sorulan bir soru üzerine ulusal grup teknik yöneticiliği ve Şenol Güneş ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dünya futbolunu yakından takip ettiğini ve tecrübelerinden yola çıkarak A Ulusal Grubu bir kişinin yönetmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Karaman, şu görüşlerinin aktardı:
“Şenol (Güneş) hoca çalışırken çok yalnız kaldı. Grup arayışına geçti. Görüştüğü beşerler da oldu. Avrupa Şampiyonası’nda, öncesinde, daha sonrasında bu oldu. Louis Van Gaal’a, yanındaki hocalar bakıyorsun, ya da Roberto Mancini’ye ve yardımcılarına bakıyorsun. Bunu söylerken de oradaki arkadaşları rencide etme ismine değil… Ulusal gruplar, tek adamın tek başına yönetebileceği bir yer değil. Yönetemez, yönetmesi mümkün değil. Üst seviye insanların beraberliği değerli. Daima örnekler var. Löw’ün yanında kim vardı? Klinsmann vardı. Löw’ün yanında kim vardı? Hans Flick vardı. Dünya şampiyonu olduğunda Löw’ün grubu bu biçimde bir takımdı. Kulüp gruplarında bizler bile grup olarak kâfi değiliz. Takımında ne kadar yeterli insan olursa, katkı o kadar fazla oluyor. ötürüsıyla ulusal kadroda bu durumun daha üst sevide olması lazım. Bu fikrimde de ısrar ediyorum.”