- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,747
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), siyaset faizini 150 baz puan azaltarak yüzde 12’den yüzde 10,5’e indirdi. Karar dünya basınında geniş yankı buldu.
TCMB siyaset faizinde 150 baz puan indirime giderken bir daha sonraki toplantı olan kasım ayında da “benzer bir adım” ile faiz indirim döngüsünü tamamlayacağı sinyalini verdi. Ekonomistler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘yıl bitmeden tek hane’ daveti niçiniyle bu 100 baz puan indirim yapılacağını varsayım ediyordu.
Geçtiğimiz yıl eylül ayında yüzde 19 seviyesinde bulunan siyaset faizini indirmeye başlayan TCMB bankası aralık ayına kadar 500 baz puan faiz indirmiş, bu gelişimin akabinde Türk lirası sert kıymet kaybetmiş ve enflasyon tırmanmıştı.
Ocak ayında indirimlerine orta veren TCMB, ekonomik faaliyetteki yavaşlamayı münasebet göstererek geçtiğimiz ağustos ayında yeniden faiz indirim döngüsüne girdi. bu biçimdece son üç görüşmede 350 baz puanlık indirime gidilmiş oldu.
DÜNYA BASININDA GENİŞ YER BULDU
TCMB’nin iddiaların üstünde bir indirim yapmasının akabinde memleketler arası finans basını da bahse geniş yer verdi. Bloomberg, Türkiye’deki siyaset faizlerinin nakdî şartlardan giderek daha fazla koptuğunu belirtti.
Wall Street Journal ise “Türkiye’nin son faiz indirimleri bayağı Türk vatandaşlarının liradan kaçmasına ve paralarını dolar, altın ve kriptolara yığdığı çalkantılı bir sarmala niye oldu” değerlendirmesinde bulundu.
‘KRİZİN yenidenLANMA RİSKİ VAR’
Bloomberg’te Beril Akman imzasıyla yayımlanan haberde dünya genelinde enflasyon şoklarına cevap olarak faizlerin agresif bir biçimde artırıldığı fakat Türkiye’deki siyasetin dünya genelinden farklılaştığı açıklandı.
Haberde ayrıyeten ekonomist Selva Bahar Baziki’nin değerlendirmelerine de yer verildi. Baziki, “Cumhurbaşkanının taleplerine uymanın ekonomik riskleri var. TCMB’nin 2021’in sonlarında 500 baz puanlık son gevşeme döngüsü bir para krizi ve yüksek enflasyonla sonuçlanmıştı. Şu an bu krizin yenidenlanma riski var” dedi.
Yetkililerin makro ihtiyati önlemler olarak isimlendirdikleri bir dizi tedbirin kredi vermede yavaşlamaya niye olduğu belirtilirken bu yaklaşımla kredi akışının bir daha sağlanmaya çalışıldığı aktarıldı.
Haberde son olarak “Erdoğan ekonomiyi canlandırma isteğinin yanı sıra, klasik siyasetle çelişen ve çabucak hemen Türkiye’deki ispatlarla doğrulanmayan bir görüş olan ‘düşük faizler enflasyonu da düşürür’ fikrine inanıyor” sözlerine yer verildi.
WSJ: DÜŞÜK FAİZ LİRADAN KAÇIŞA SEBEP OLDU
Wall Street Journal’da Jared Malsin imzasıyla yayımlanan haberde ise TCMB’nin çok yüksek enflasyona karşın bu yılki en büyük faiz indirimini gerçekleştirdiği açıklandı.
Haberde, “Erdoğan, birçok iktisatçının tersine düşük faiz oranlarının enflasyonu da düşüreceğine inanıyor. Türk yetkililer ayrıyeten ihracatı desteklemek ve üretimi güçlendirmek için daha zayıf bir para ünitesi istediklerini söylüyorlar” tabirlerine yer verildi.
Analizde ayrıyeten “Türkiye’nin son faiz indirimleri; yabancı yatırımcıların çekildiği, kolay Türk vatandaşlarının ise TL’den kaçtığı ve paralarını dolar, altın ve kriptoda değerlendirdiği çalkantılı bir sarmala niye oldu” görüşü aktarıldı.
TÜRKİYE İÇİN RİSK ARTIYOR
WSJ’ye değerlendirmelerde bulunan Londra merkezli Capital Economics’in kıdemli ekonomisti Liam Peach, “Liradaki istikrar periyodunun geçtiğini düşünüyoruz” dedi.
Peach, “Zaman geçtikçe Türkiye için tehlikenin arttığını düşünüyorum. Türkiye’nin ödemeler istikrarı her vakit çok zayıftı ve bilhassa artık bu durum bu biçimde” diye konuştu.
CNBC: ERDOĞAN’IN SİYASETİ ENFLASYONU YATIŞTIRMAK ÜZERİNE DEĞİL
CNBC ise haberinde, “Erdoğan tarafınca yönetilen para siyaseti enflasyonu yatıştırmak yerine büyüme ve ihracat rekabeti arayışına dayanıyor” tabirlerine yer verdi.
Natasha Turak imzalı haberde BlueBay Asset Management’ın gelişen piyasa stratejisti Timothy Ash’in tahlillerine yer verildi. Ash, tüm bunların 2023’teki genel seçimleri kazanma stratejisi olduğunu belirtti.
Ash mevzu ile ilgili bilgi notunda, “Bu büyüme yanlısı siyasetler Erdoğan’a seçimi kazandırabilir. Lakin bu siyaset ithalat talebini artıracak, rekabet gücünü baltalayacak ve cari açığı büyük ölçüde artıracak” dedi.
TCMB siyaset faizinde 150 baz puan indirime giderken bir daha sonraki toplantı olan kasım ayında da “benzer bir adım” ile faiz indirim döngüsünü tamamlayacağı sinyalini verdi. Ekonomistler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘yıl bitmeden tek hane’ daveti niçiniyle bu 100 baz puan indirim yapılacağını varsayım ediyordu.
Geçtiğimiz yıl eylül ayında yüzde 19 seviyesinde bulunan siyaset faizini indirmeye başlayan TCMB bankası aralık ayına kadar 500 baz puan faiz indirmiş, bu gelişimin akabinde Türk lirası sert kıymet kaybetmiş ve enflasyon tırmanmıştı.
Ocak ayında indirimlerine orta veren TCMB, ekonomik faaliyetteki yavaşlamayı münasebet göstererek geçtiğimiz ağustos ayında yeniden faiz indirim döngüsüne girdi. bu biçimdece son üç görüşmede 350 baz puanlık indirime gidilmiş oldu.
DÜNYA BASININDA GENİŞ YER BULDU
TCMB’nin iddiaların üstünde bir indirim yapmasının akabinde memleketler arası finans basını da bahse geniş yer verdi. Bloomberg, Türkiye’deki siyaset faizlerinin nakdî şartlardan giderek daha fazla koptuğunu belirtti.
Wall Street Journal ise “Türkiye’nin son faiz indirimleri bayağı Türk vatandaşlarının liradan kaçmasına ve paralarını dolar, altın ve kriptolara yığdığı çalkantılı bir sarmala niye oldu” değerlendirmesinde bulundu.
‘KRİZİN yenidenLANMA RİSKİ VAR’
Bloomberg’te Beril Akman imzasıyla yayımlanan haberde dünya genelinde enflasyon şoklarına cevap olarak faizlerin agresif bir biçimde artırıldığı fakat Türkiye’deki siyasetin dünya genelinden farklılaştığı açıklandı.
Haberde ayrıyeten ekonomist Selva Bahar Baziki’nin değerlendirmelerine de yer verildi. Baziki, “Cumhurbaşkanının taleplerine uymanın ekonomik riskleri var. TCMB’nin 2021’in sonlarında 500 baz puanlık son gevşeme döngüsü bir para krizi ve yüksek enflasyonla sonuçlanmıştı. Şu an bu krizin yenidenlanma riski var” dedi.
Yetkililerin makro ihtiyati önlemler olarak isimlendirdikleri bir dizi tedbirin kredi vermede yavaşlamaya niye olduğu belirtilirken bu yaklaşımla kredi akışının bir daha sağlanmaya çalışıldığı aktarıldı.
Haberde son olarak “Erdoğan ekonomiyi canlandırma isteğinin yanı sıra, klasik siyasetle çelişen ve çabucak hemen Türkiye’deki ispatlarla doğrulanmayan bir görüş olan ‘düşük faizler enflasyonu da düşürür’ fikrine inanıyor” sözlerine yer verildi.
WSJ: DÜŞÜK FAİZ LİRADAN KAÇIŞA SEBEP OLDU
Wall Street Journal’da Jared Malsin imzasıyla yayımlanan haberde ise TCMB’nin çok yüksek enflasyona karşın bu yılki en büyük faiz indirimini gerçekleştirdiği açıklandı.
Haberde, “Erdoğan, birçok iktisatçının tersine düşük faiz oranlarının enflasyonu da düşüreceğine inanıyor. Türk yetkililer ayrıyeten ihracatı desteklemek ve üretimi güçlendirmek için daha zayıf bir para ünitesi istediklerini söylüyorlar” tabirlerine yer verildi.
Analizde ayrıyeten “Türkiye’nin son faiz indirimleri; yabancı yatırımcıların çekildiği, kolay Türk vatandaşlarının ise TL’den kaçtığı ve paralarını dolar, altın ve kriptoda değerlendirdiği çalkantılı bir sarmala niye oldu” görüşü aktarıldı.
TÜRKİYE İÇİN RİSK ARTIYOR
WSJ’ye değerlendirmelerde bulunan Londra merkezli Capital Economics’in kıdemli ekonomisti Liam Peach, “Liradaki istikrar periyodunun geçtiğini düşünüyoruz” dedi.
Peach, “Zaman geçtikçe Türkiye için tehlikenin arttığını düşünüyorum. Türkiye’nin ödemeler istikrarı her vakit çok zayıftı ve bilhassa artık bu durum bu biçimde” diye konuştu.
CNBC: ERDOĞAN’IN SİYASETİ ENFLASYONU YATIŞTIRMAK ÜZERİNE DEĞİL
CNBC ise haberinde, “Erdoğan tarafınca yönetilen para siyaseti enflasyonu yatıştırmak yerine büyüme ve ihracat rekabeti arayışına dayanıyor” tabirlerine yer verdi.
Natasha Turak imzalı haberde BlueBay Asset Management’ın gelişen piyasa stratejisti Timothy Ash’in tahlillerine yer verildi. Ash, tüm bunların 2023’teki genel seçimleri kazanma stratejisi olduğunu belirtti.
Ash mevzu ile ilgili bilgi notunda, “Bu büyüme yanlısı siyasetler Erdoğan’a seçimi kazandırabilir. Lakin bu siyaset ithalat talebini artıracak, rekabet gücünü baltalayacak ve cari açığı büyük ölçüde artıracak” dedi.