- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,748
Ziraat Bankası’nın 2021 yılı hesaplarını inceleyen Sayıştay, TBMM’ye sunduğu raporda Demirören Holding’in Doğan Medya Grubu’nu satın almak için Ziraat Bankası’ndan kullandığı 800 milyon dolarlık krediye ait ayrıntılı bilgilere yer verdi.
T24’den Eray Görgülü’nün haberine nazaran Sayıştay raporlarında şirket isimlerine yer vermeme uygulaması çerçevesinde Demirören Holding’in ismi alınmayan raporda şirketin sadece müşteri numarasına yer verildi.
Firma ile kredi bağlantısının başladığı tarih için 5 Nisan 2018 tarihine işaret edilmesi, raporun Demirören’le ilgili olduğunu ortaya koydu.
Raporla birlikte Ziraat Bankası’nın Demirören’in borcunu iki sefer yapılandırdığı ve son gidilen yapılandırmada faiz indirimi uygulayarak 895 milyon dolarlık borcu 14 yıl vadeye yaydığı ortaya çıktı.
İlk yapılandırma yüzde 6.5 faiz ile yapılmıştı
Raporda firma ile kredi ilgisinin 5 Nisan 2018 tarihinde başladığı belirtilerek, 700 milyon dolar şirket satın alma proje kredisi ve 100 milyon dolar da işletme kredisi olarak toplam 800 milyon dolarlık bir kredi sağlandığı açıklandı.
Rapora göre 700 milyon dolar fiyatındaki yatırım kredisinin yüzde 6.5 faiz oranı ile 2 yıl anapara ödemesiz, anapara ödemesiz periyotta faiz ödemeli toplam 10 yıl vadeli olarak verildiği, işletme sermayesi kredilerinin limitinin ise 2018 yılında alınan iki farklı idare konseyi sonucuyla 250 milyon dolara çıkartıldığı vurgulandı.
Kredi kullanması öncesinde “zarar ediyor” uyarısı yapılmış
Firmaya yönelik 30 Mart 2018 tarihinde hazırlanan raporda toplam memzuç riskinin 1.3 milyar TL ve limit doluluk seviyesinin yüzde 30 düzeyinde olduğu, banka hissesinin yüzde 0 olduğu, 2015 yılı sonu prestijiyle 1.3 milyar TL olan öz kaynakların 2017 yılı sonu prestijiyle 700 milyon TL’ye gerilediği, kümenin faaliyet kârı dahi elde edemediği ve sırasıyla 2015 yılında 131 milyon TL, 2016 yılında 86 milyon TL ve 2017 yılında 264 milyon TL devir net ziyanı edildiği tespit edildiği hatırlatıldı.
2019 yılındaki raporlarda da firmanın memzuç riskinin 5.2 milyar TL’ye ulaştığı ve 2018 yılını 3.1 milyar TL’lik devir net zararıyla kapattığı hatırlatıldı.
Sayıştay raporunda geri ödemede yaşanan problemler niçiniyle kredinin bir daha yapılandırıldığı vurgulandı. Sayıştay raporuna göre 17 Mart 2021 tarihinde hazırlanan diğer bir raporda şu tespitler yer aldı:
Öz kaynakları büsbütün yitirildi
“Firma ile ilgili olarak; memzuç riskinin 6,7 milyar TL olduğu ve tamamının Bankaya ilişkin olduğu, 06/2020-01/2021 periyodunda toplamı 27 milyon TL olan 8 adet faiz tahakkuk kaydının bulunduğu, 2020 yılında sırf 7.6 milyon TL satış hasılatı elde edilebildiği, periyodun 2.3 milyar TL periyot net zararıyla kapatıldığı, öz kaynakların büsbütün yitirilerek 6.5 milyar TL fiyatındaki zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiği, dahil olunan risk kümesinin ise; memzuç riskinin 6,9 milyar TL’ye ve Banka hissesinin yüzde 97,5’e yükseldiği, 2017 yılı başında 22 olan çalışılan finansal kuruluş sayısının 10’a düştüğü, 03/2020-01/2021 devrinde toplamı 32 milyon TL’yi bulan 11 adet faiz tahakkuk kaydının bulunduğu, 2020 yılı sonu prestijiyle 2 milyar TL fiyatındaki kısa vadeli yabancı kaynakların 1,6 milyar TL fiyatındaki net satış yararının üzerinde belirdiği, 2020 yılının 1,6 milyar TL net satış çıkarına karşın 2,5 milyar TL periyot net ziyanı ile kapatıldığı, birikmiş ziyanların tesiriyle öz kaynakların büsbütün yitirilerek 9,7 milyar TL fiyatındaki zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiği görülmüştür.”
Toplam risk 14.6 milyar TL’ye ulaştı
Firma ile 22 Şubat 2022 tarihinde imzalanan yeni kontrat ile 895.6 milyon dolarlık meblağın yüzde 4 faiz oranı ile 14 yıl vadeli olarak bir daha yapılandırıldığı tabir edildi. Firma ile ilgili toplam memzuç riskinin ise 14.6 milyar TL’ye ulaştığı limit doluluk oranının da yüzde 100’e yaklaştığı vurgulandı.
Demirören’le ilgili beraberinde “öz kaynakların büsbütün yitirildiği ve devasa yükseklikte meblağlardaki birikmiş ziyanlarının yabancı kaynaklara sirayet ettiği, yıllık satış sayılarıyla kısa vadeli yabancı kaynaklarını dahi ödemekten çok uzak olduğu ve sürdürülemez bir finansman yükü altında olduğu” sözü de kullanıldı. Raporda, bankanın Demirören’le ilgili rastgele bir teşebbüste bulunmadığına da dikkat çekilerek şöyleki denildi:
Banka tarafınca rastgele bir teşebbüste bulunulmadı
“Kredi kullanım şartlarında öngörülen; 3 yıl içerisinde Firmanın/Grup firmalarının sermaye yapısının 150 milyon ABD doları nakdi sermaye ile güçlendirmesi, bu sermaye koşulunun gerçekleştirilmemesi durumunda Banka İdare Şurasının uygun goreceği gerçek/tüzel kişi/kişilerin bir daha Banka İdare Konseyinin uygun bakılırsaceği oranda, Firmaya yahut iştiraklerine ortak edilebileceği konusu Firma ile yapılan kontrata eklenmiş bulunmasına ve bu mühlet dolmuş bulunmasına karşın Banka tarafınca rastgele bir teşebbüste bulunulmayarak kullandırım ve yapılandırma şartlarına uyulmadığı.
Kullandırım ve yapılandırma kapsamında oluşturulan kredi ödeme planlarına uygun hareket etmediği, yapılandırmalar kapsamında geri alım hakkı verilmek üzere yapılan varlık-borç takası yoluyla elde edilen tahsilatlar haricinde rastgele bir anapara, faiz yahut kurul tahsilatı yapılamadığı, kredilerin teminatlara başvurulmaksızın tahsil edilemediği…” Raporda bir daha iki farklı yapılandırmada kredi faizlerinin bir defa yüzde 6.5’tan yüzde 6’ya, bir sefer de yüzde 6’dan yüzde 4’e düşürüldüğü lakin bu süreçte teminatların nakde çevrilmesi haricinde tahsilat sağlanamadığı tabir edildi.
T24’den Eray Görgülü’nün haberine nazaran Sayıştay raporlarında şirket isimlerine yer vermeme uygulaması çerçevesinde Demirören Holding’in ismi alınmayan raporda şirketin sadece müşteri numarasına yer verildi.
Firma ile kredi bağlantısının başladığı tarih için 5 Nisan 2018 tarihine işaret edilmesi, raporun Demirören’le ilgili olduğunu ortaya koydu.
Raporla birlikte Ziraat Bankası’nın Demirören’in borcunu iki sefer yapılandırdığı ve son gidilen yapılandırmada faiz indirimi uygulayarak 895 milyon dolarlık borcu 14 yıl vadeye yaydığı ortaya çıktı.
İlk yapılandırma yüzde 6.5 faiz ile yapılmıştı
Raporda firma ile kredi ilgisinin 5 Nisan 2018 tarihinde başladığı belirtilerek, 700 milyon dolar şirket satın alma proje kredisi ve 100 milyon dolar da işletme kredisi olarak toplam 800 milyon dolarlık bir kredi sağlandığı açıklandı.
Rapora göre 700 milyon dolar fiyatındaki yatırım kredisinin yüzde 6.5 faiz oranı ile 2 yıl anapara ödemesiz, anapara ödemesiz periyotta faiz ödemeli toplam 10 yıl vadeli olarak verildiği, işletme sermayesi kredilerinin limitinin ise 2018 yılında alınan iki farklı idare konseyi sonucuyla 250 milyon dolara çıkartıldığı vurgulandı.
Kredi kullanması öncesinde “zarar ediyor” uyarısı yapılmış
Firmaya yönelik 30 Mart 2018 tarihinde hazırlanan raporda toplam memzuç riskinin 1.3 milyar TL ve limit doluluk seviyesinin yüzde 30 düzeyinde olduğu, banka hissesinin yüzde 0 olduğu, 2015 yılı sonu prestijiyle 1.3 milyar TL olan öz kaynakların 2017 yılı sonu prestijiyle 700 milyon TL’ye gerilediği, kümenin faaliyet kârı dahi elde edemediği ve sırasıyla 2015 yılında 131 milyon TL, 2016 yılında 86 milyon TL ve 2017 yılında 264 milyon TL devir net ziyanı edildiği tespit edildiği hatırlatıldı.
2019 yılındaki raporlarda da firmanın memzuç riskinin 5.2 milyar TL’ye ulaştığı ve 2018 yılını 3.1 milyar TL’lik devir net zararıyla kapattığı hatırlatıldı.
Sayıştay raporunda geri ödemede yaşanan problemler niçiniyle kredinin bir daha yapılandırıldığı vurgulandı. Sayıştay raporuna göre 17 Mart 2021 tarihinde hazırlanan diğer bir raporda şu tespitler yer aldı:
Öz kaynakları büsbütün yitirildi
“Firma ile ilgili olarak; memzuç riskinin 6,7 milyar TL olduğu ve tamamının Bankaya ilişkin olduğu, 06/2020-01/2021 periyodunda toplamı 27 milyon TL olan 8 adet faiz tahakkuk kaydının bulunduğu, 2020 yılında sırf 7.6 milyon TL satış hasılatı elde edilebildiği, periyodun 2.3 milyar TL periyot net zararıyla kapatıldığı, öz kaynakların büsbütün yitirilerek 6.5 milyar TL fiyatındaki zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiği, dahil olunan risk kümesinin ise; memzuç riskinin 6,9 milyar TL’ye ve Banka hissesinin yüzde 97,5’e yükseldiği, 2017 yılı başında 22 olan çalışılan finansal kuruluş sayısının 10’a düştüğü, 03/2020-01/2021 devrinde toplamı 32 milyon TL’yi bulan 11 adet faiz tahakkuk kaydının bulunduğu, 2020 yılı sonu prestijiyle 2 milyar TL fiyatındaki kısa vadeli yabancı kaynakların 1,6 milyar TL fiyatındaki net satış yararının üzerinde belirdiği, 2020 yılının 1,6 milyar TL net satış çıkarına karşın 2,5 milyar TL periyot net ziyanı ile kapatıldığı, birikmiş ziyanların tesiriyle öz kaynakların büsbütün yitirilerek 9,7 milyar TL fiyatındaki zararın yabancı kaynaklara sirayet ettiği görülmüştür.”
Toplam risk 14.6 milyar TL’ye ulaştı
Firma ile 22 Şubat 2022 tarihinde imzalanan yeni kontrat ile 895.6 milyon dolarlık meblağın yüzde 4 faiz oranı ile 14 yıl vadeli olarak bir daha yapılandırıldığı tabir edildi. Firma ile ilgili toplam memzuç riskinin ise 14.6 milyar TL’ye ulaştığı limit doluluk oranının da yüzde 100’e yaklaştığı vurgulandı.
Demirören’le ilgili beraberinde “öz kaynakların büsbütün yitirildiği ve devasa yükseklikte meblağlardaki birikmiş ziyanlarının yabancı kaynaklara sirayet ettiği, yıllık satış sayılarıyla kısa vadeli yabancı kaynaklarını dahi ödemekten çok uzak olduğu ve sürdürülemez bir finansman yükü altında olduğu” sözü de kullanıldı. Raporda, bankanın Demirören’le ilgili rastgele bir teşebbüste bulunmadığına da dikkat çekilerek şöyleki denildi:
Banka tarafınca rastgele bir teşebbüste bulunulmadı
“Kredi kullanım şartlarında öngörülen; 3 yıl içerisinde Firmanın/Grup firmalarının sermaye yapısının 150 milyon ABD doları nakdi sermaye ile güçlendirmesi, bu sermaye koşulunun gerçekleştirilmemesi durumunda Banka İdare Şurasının uygun goreceği gerçek/tüzel kişi/kişilerin bir daha Banka İdare Konseyinin uygun bakılırsaceği oranda, Firmaya yahut iştiraklerine ortak edilebileceği konusu Firma ile yapılan kontrata eklenmiş bulunmasına ve bu mühlet dolmuş bulunmasına karşın Banka tarafınca rastgele bir teşebbüste bulunulmayarak kullandırım ve yapılandırma şartlarına uyulmadığı.
Kullandırım ve yapılandırma kapsamında oluşturulan kredi ödeme planlarına uygun hareket etmediği, yapılandırmalar kapsamında geri alım hakkı verilmek üzere yapılan varlık-borç takası yoluyla elde edilen tahsilatlar haricinde rastgele bir anapara, faiz yahut kurul tahsilatı yapılamadığı, kredilerin teminatlara başvurulmaksızın tahsil edilemediği…” Raporda bir daha iki farklı yapılandırmada kredi faizlerinin bir defa yüzde 6.5’tan yüzde 6’ya, bir sefer de yüzde 6’dan yüzde 4’e düşürüldüğü lakin bu süreçte teminatların nakde çevrilmesi haricinde tahsilat sağlanamadığı tabir edildi.