- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,743
Sabah gazetesinden Dilek Güngör’ün “Bankalar arttan dolanıyor!” başlıklı yazısından alıntı….
2021 sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının akabinde hayatımıza giren Kur Muhafazalı Mevduat gerisinden Merkez Bankası’nın deklare ettiğı ‘Liralaşma Stratejisi’ çerçevesinde aldığı makro ihtiyati önlemler herbiçimde geçen seniçin bu yana finans ve iş dünyasının en epeyce tartıştığı bahislerin başında geliyor.
Tedbirler işe yaradı mı?
Günün sonunda baktığınızda ‘evet’…
Kim ne derse desin, döviz stabil devam ediyor, yabancı paradan TL’ye kayış hızlandı, toplam mevduat hacminde TL/YP (Yabancı Para) istikrarı aykırıya döndü, Hazine’nin borçlanma maliyetleri azaldı, amaçlı kredi siyasetiyle para üretime verilmeye başlandı, banka kredilerinden KOBİ firmaları daha epeyce yararlanır oldu, faizler düştü.
Bunlar alınan önlemlerin ‘çıktı’ları…
Pekala her şey güzelse bu itirazlar niçin?
O denli ya…
Bir kez şunun altını çizeyim… ‘Krediye ulaşamıyoruz’ diyen kesim çoklukla KOBİ dışı kesim… Geçmişte bankaların sorgu sualsiz parayı dağıttığı nereye gittiğine bile bakmadığı şirketler…
Makro ihtiyati önlemler KOBİ, tarım, esnaf, net ihracatçıları kapsamıyor. Yatırım kredileri de bu önlemlerin haricinde… Son Kredi Garanti Fonu kefaletiyle verilecek 250 milyar liralık kredi de…
Bugüne kadar 173 tane önlem devreye alındı. Sayısı dikkatinizi çekebilir. Niçin bu kadar epeyce birkaç örnekle anlatayım…
Merkez Bankası, Liralaşma Stratejisi ile bir arada, hanehalkı, firma ve bankacılık bölümlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk Lirası cinsi kalemlerin tartısının kademeli bir biçimde artırılmasını, bu biçimdece finansal sistemin bütüncül olarak Türk Lirası yüklü bir yapıya kavuşmasını hedefliyor.
Ucuz maliyetli kredinin dövize gitmesini engellemek için de önlemler alıyor. Buradan geri adım atmayacağını daima deklare ediyor.
Bankalar ise ihtiyati önlemleri delmek için şimdi her gün yeni yollar keşfediyor. Merkez Bankası ya da BDDK da bunları tespit ettiğinde o kanalları tıkıyor. Geçenlerde duydum…
Şimdi de bankalar dövizi olan müşterisine kredi mahzurunu aşmak için kurumsal kredi kartı çıkarma yoluna gidiyorlar…
700 milyon, 800 milyon hatta 1 milyar TL’lik limitli kartlar işerkeklerina dağıtılıyor.
Ya da tahvil ihraçları yoluyla kaynak yaratıyorlar.
Banka kendisi şirketin tahvil ihracına katılmazsa iştirakleri üzerinden giriyor. Hal bu biçimdeyse yakında buralara da önlem gelecektir…
2021 sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarının akabinde hayatımıza giren Kur Muhafazalı Mevduat gerisinden Merkez Bankası’nın deklare ettiğı ‘Liralaşma Stratejisi’ çerçevesinde aldığı makro ihtiyati önlemler herbiçimde geçen seniçin bu yana finans ve iş dünyasının en epeyce tartıştığı bahislerin başında geliyor.
Tedbirler işe yaradı mı?
Günün sonunda baktığınızda ‘evet’…
Kim ne derse desin, döviz stabil devam ediyor, yabancı paradan TL’ye kayış hızlandı, toplam mevduat hacminde TL/YP (Yabancı Para) istikrarı aykırıya döndü, Hazine’nin borçlanma maliyetleri azaldı, amaçlı kredi siyasetiyle para üretime verilmeye başlandı, banka kredilerinden KOBİ firmaları daha epeyce yararlanır oldu, faizler düştü.
Bunlar alınan önlemlerin ‘çıktı’ları…
Pekala her şey güzelse bu itirazlar niçin?
O denli ya…
Bir kez şunun altını çizeyim… ‘Krediye ulaşamıyoruz’ diyen kesim çoklukla KOBİ dışı kesim… Geçmişte bankaların sorgu sualsiz parayı dağıttığı nereye gittiğine bile bakmadığı şirketler…
Makro ihtiyati önlemler KOBİ, tarım, esnaf, net ihracatçıları kapsamıyor. Yatırım kredileri de bu önlemlerin haricinde… Son Kredi Garanti Fonu kefaletiyle verilecek 250 milyar liralık kredi de…
Bugüne kadar 173 tane önlem devreye alındı. Sayısı dikkatinizi çekebilir. Niçin bu kadar epeyce birkaç örnekle anlatayım…
Merkez Bankası, Liralaşma Stratejisi ile bir arada, hanehalkı, firma ve bankacılık bölümlerinin varlık ve yükümlülüklerinde Türk Lirası cinsi kalemlerin tartısının kademeli bir biçimde artırılmasını, bu biçimdece finansal sistemin bütüncül olarak Türk Lirası yüklü bir yapıya kavuşmasını hedefliyor.
Ucuz maliyetli kredinin dövize gitmesini engellemek için de önlemler alıyor. Buradan geri adım atmayacağını daima deklare ediyor.
Bankalar ise ihtiyati önlemleri delmek için şimdi her gün yeni yollar keşfediyor. Merkez Bankası ya da BDDK da bunları tespit ettiğinde o kanalları tıkıyor. Geçenlerde duydum…
Şimdi de bankalar dövizi olan müşterisine kredi mahzurunu aşmak için kurumsal kredi kartı çıkarma yoluna gidiyorlar…
700 milyon, 800 milyon hatta 1 milyar TL’lik limitli kartlar işerkeklerina dağıtılıyor.
Ya da tahvil ihraçları yoluyla kaynak yaratıyorlar.
Banka kendisi şirketin tahvil ihracına katılmazsa iştirakleri üzerinden giriyor. Hal bu biçimdeyse yakında buralara da önlem gelecektir…