- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,747
Sabah gazetesi iktisat muharriri Dilek Güngör’ün yazısından alıntı…
Temmuz ayıydı. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Meclis Toplantısı vardı. Konuk TCMB Lideri Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu idi. Evvel sunumlar yapılmıştı akabinde sorucevaba geçilmişti. İşte dananın kuyruğu da o esnada kopmuştu.
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu “Sanayici ucuz kredi alıp stokçuluk yapıyor” dediğinde başta İSO Lideri Erdal Bahçıvan olmak üzere bütün işadamları ayağa kalkmıştı.
“Kendimizi enflasyona karşı korumak için stok tutuyoruz, bu ithamları hak etmiyoruz” vs diyorlardı.
Ortadan 3 ay geçti…
Başkan Kavcıoğlu ‘haklı’ çıktı.
Şimdi ‘stoklar elimizde patladı’ diye ağlaşıyorlar.
Niçin bu biçimde oldu anlatayım…
Pandemi daha sonrasında işler bir anda açıldı. Siparişler yağıyordu. Fazla fazla hammadde kontratı yapıyorlardı. Siparişi olmayan mamüllerin bile stokunu tutuyorlardı. Bunu da bankalardan aldıkları devletin desteklediği ucuz parayla yapıyorlardı.
Hatırlayın, hangi işadamına sorsanız, ‘ileride bu malın fiyatı şu kadar olur, o yüzden alıyoruz’ diyordu. Bu fiyat belirleme davranışlarını da etkiliyordu. Ürettikleri eserin iç piyasadaki fiyatı da uçuyordu. Bunları yazıp çizince de ‘kendimizi enflasyona karşı koruyoruz’ filan diyorlardı.
Eee, daha sonra…
daha sonrasında ne oldu, kestirim edin.
Siparişler dünyadaki resesyon niçiniyle azalmaya başlayınca, hammadde fiyatlarının bir kısmında gerileme başlayınca herkes akside yakalandı.
Şimdi elinde stok tutanlar ‘Yandım Allah’ diyor.
örneğin, geçen gün Eskişehir Sanayi Odası Lideri Celalettin Kesikbaş’ın açıklamalarını dinledim, “Stok hiç bir endüstricinin istemediği bir durum. Stok demek, maliyet demek, para demek. 2001-2002 yılında da para buldukça stoka koyuyorduk zira stok daima değerleniyordu. Ancak bunlar natürel ki bilançolara güzel bir biçimde yansımayacak” diyor.
Yahu güler misin, ağlar mısın? Bu kadar öngörüsüzlük olur mu? ‘Bu stoklar bizi yakar’ diyen kiminiz kimseniz yok muydu?
Madem, stokta yakalandınız, iç piyasaya ucuza verin mallarınızı da vatandaş faydalansın.
Bu ortada size bir tavsiye…
‘Just in time’ denilen en az kaynakla, en az vakitte, israfsız, sıfır stokla üretimi deneyin. Hiç değilse bu biçimde ağlaşmayı bırakırsınız.
Temmuz ayıydı. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Meclis Toplantısı vardı. Konuk TCMB Lideri Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu idi. Evvel sunumlar yapılmıştı akabinde sorucevaba geçilmişti. İşte dananın kuyruğu da o esnada kopmuştu.
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu “Sanayici ucuz kredi alıp stokçuluk yapıyor” dediğinde başta İSO Lideri Erdal Bahçıvan olmak üzere bütün işadamları ayağa kalkmıştı.
“Kendimizi enflasyona karşı korumak için stok tutuyoruz, bu ithamları hak etmiyoruz” vs diyorlardı.
Ortadan 3 ay geçti…
Başkan Kavcıoğlu ‘haklı’ çıktı.
Şimdi ‘stoklar elimizde patladı’ diye ağlaşıyorlar.
Niçin bu biçimde oldu anlatayım…
Pandemi daha sonrasında işler bir anda açıldı. Siparişler yağıyordu. Fazla fazla hammadde kontratı yapıyorlardı. Siparişi olmayan mamüllerin bile stokunu tutuyorlardı. Bunu da bankalardan aldıkları devletin desteklediği ucuz parayla yapıyorlardı.
Hatırlayın, hangi işadamına sorsanız, ‘ileride bu malın fiyatı şu kadar olur, o yüzden alıyoruz’ diyordu. Bu fiyat belirleme davranışlarını da etkiliyordu. Ürettikleri eserin iç piyasadaki fiyatı da uçuyordu. Bunları yazıp çizince de ‘kendimizi enflasyona karşı koruyoruz’ filan diyorlardı.
Eee, daha sonra…
daha sonrasında ne oldu, kestirim edin.
Siparişler dünyadaki resesyon niçiniyle azalmaya başlayınca, hammadde fiyatlarının bir kısmında gerileme başlayınca herkes akside yakalandı.
Şimdi elinde stok tutanlar ‘Yandım Allah’ diyor.
örneğin, geçen gün Eskişehir Sanayi Odası Lideri Celalettin Kesikbaş’ın açıklamalarını dinledim, “Stok hiç bir endüstricinin istemediği bir durum. Stok demek, maliyet demek, para demek. 2001-2002 yılında da para buldukça stoka koyuyorduk zira stok daima değerleniyordu. Ancak bunlar natürel ki bilançolara güzel bir biçimde yansımayacak” diyor.
Yahu güler misin, ağlar mısın? Bu kadar öngörüsüzlük olur mu? ‘Bu stoklar bizi yakar’ diyen kiminiz kimseniz yok muydu?
Madem, stokta yakalandınız, iç piyasaya ucuza verin mallarınızı da vatandaş faydalansın.
Bu ortada size bir tavsiye…
‘Just in time’ denilen en az kaynakla, en az vakitte, israfsız, sıfır stokla üretimi deneyin. Hiç değilse bu biçimde ağlaşmayı bırakırsınız.