Çocuk işçiliğini araştırmak için Kayseri’ye gelecekler!

SmokePlumes

Active member
Katılım
25 Eyl 2020
Mesajlar
9,353
Çocuk işçiliğini araştırmak için Kayseri’ye gelecekler!
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu çalışma yapmak üzere kente geliyor. Komisyon Başkanı ve aynı zamanda AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, çocuk işçiliği konusunda Kayseri’de inceleme yapacaklarını açıkladı.



"KAYSERİ İLE DEVAM EDECEĞİZ"

Çocuk Hakları Alt Komisyonunun, bilgilendirme, bilinçlendirme ve takip faaliyetlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında yakından takip ettiğini ve çalışmalarını da sürdürdüğünü dile getiren AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, “Çocuk Hakları Alt Komisyonu olarak saha ziyaretlerinin yanında çocuk alanında hizmet veren kamu ve kuruluşların temsilcilerini ulusal ve uluslararası STK’ler ile çocuk temsilcilerini bugüne kadar dinlemiştir. Komisyon olarak Meclis çalışmalarına ara verildiği dönemde bile 8 toplantı, uluslararası toplantılar, saha inceleme ziyaretleriyle on üç ayda 13 program gerçekleştirdik yani her ay bir toplantıyı icra etmiş olduk. İlk olarak, çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında STK ve kamu kurumlarıyla yapılan toplantılar sonrası, Şanlıurfa ve Ordu illerine yurt içi inceleme ziyaretlerini gerçekleştirdik, bu ziyaretlerimizi Kayseri’yle devam ettireceğiz. Yurt dışı iyi uygulamalarında da telekonferans sistemiyle yetkililerden bilgi alacağız ve en kısa zamanda ara raporumuzu oluşturup Komisyonumuzda birlikte dinleyeceğiz” dedi.



Çocuk işçiliği nedir?


Çocukların yaptıkları çeşitli işler arasında önemli farklılıklar vardır. Bunlardan kimileri zorludur ve ciddi emek gerektirir. Kimileri tehlikelidir, hatta ahlaki açıdan kınanması gerekir. Çocuklar çalışırken çeşitli görevleri yerine getirirler ve çeşitli etkinlikler içinde yer alırlar.

Çocuk işçiliğinin tanımı


Çocukların yaptıkları işlerin hepsi, ortadan kaldırılmak istenilen çocuk işçiliği kategorisine girmez. Çocukların ve ergenlerin sağlıklarına ve kişisel gelişimlerine zarar vermeyecek ya da eğitimlerini aksatmayacak işler yapmalarına genellikle olumlu bakılır. Örneğin evde anne babalarına yardımcı olmak, aile işletmesinde belirli işler yapmak, okul saatleri dışında ve tatillerde cep harçlığı sağlayacak kimi işlerde yer almak gibi. Bu tür etkinlikler çocukların gelişimine ve ailelerinin durumuna katkıda bulunur; onlara çeşitli beceriler ve deneyim kazandırır; yetişkinlik dönemlerinde toplumun üretken üyeleri olmaya hazırlar.

“Çocuk işçiliği” çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler olarak tanımlanır.

Buna göre çocuk işçiliği şunları kapsar:

  • çocuklar için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaki açılardan tehlikeli ve zararlı işler
  • okula düzenli devam etmelerini engelleyerek eğitimlerini;
  • okullarından erken ayrılmalarına yol saçacak işler
  • çocukları okullarıyla aşırı uzun süren ve ağır işleri beraber yürütmek zorunda bırakan işler.
En aşırı biçimleri düşünüldüğünde çocuk işçiliği çocukları köleleştirir, ailelerinden ayırır, onları ciddi tehlikelerle, hastalıklarla karşı karşıya bırakır, çok küçük yaşlarda büyük kentlerin sokaklarında kendi başlarının çaresine bakacak duruma düşürür. Belirli “çalışma” biçimlerinin “çocuk işçiliği” sayılıp sayılmayacağı çocuğun yaşına, yapılan işin türüne ve aldığı zamana, gerçekleştiği koşullara ve ülkelerin bu alanda gözettikleri hedeflere bağlıdır. Dolayısıyla yanıt hem ülkeden ülkeye hem de belirli bir ülkede sektörden sektöre farklılık gösterir.

En kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği


Çocuk işçiliği çok farklı biçimler alabilirken, öncelik, 182 sayılı ILO Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesinde tanımlanan en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğine hemen son verilmesidir:

  • çocukların alım- satımı ve ticareti, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştırılması ve askeri çatışmalarda çocukların zorla ya da zorunlu tutularak kullanılmasını da içerecek şekilde zorla ya da mecburî çalıştırılmaları gibi kölelik ve kölelik benzeri uygulamaların tüm biçimlerini;
  • çocuğun fahişelikte, pornografik yayınların üretiminde veya pornografik gösterilerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu;
  • çocuğun özellikle ilgili uluslararası anlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan faaliyetlerde kullanılmasını, bunlar için tedarikini ya da sunumunu;
  • doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işler
Doğası gereği ya da gerçekleştiği koşullar nedeniyle çocuğun fiziksel, zihinsel ya da ahlaki iyi olma halini tehlikeye düşürecek işler “tehlikeli işler” olarak tanımlanır.

Gerçekler ve sayılar

  • Dünyada çalışan çocukların sayısı 2000 yılından bu yana üçte bir azalarak 246 milyondan 168 milyona inmiştir. Bu çocukların yarıdan fazlası, yaklaşık 85 milyonu tehlikeli işlerdedir (bu sayı 2000 yılında 171 milyon idi).
  • Çocuk işçi sayısının en fazla olduğu bölgeler bugün de Asya ve Pasifik’tir (hemen hemen 78 milyon ya da toplam çocuk nüfusun %9,3’ü). Bununla birlikte, Sahra Güneyi Afrika çocuk işçiliğinin en yaygın görüldüğü bölgedir (59 milyon, %21).
  • Latin Amerika ve Karayipler’deki çocuk işçi sayısı 13 milyon X(%8,8), Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki ise 9,2 milyondur (%8,4).
  • Tarım, çocuk işçiliği açısından açık ara en başta gelen sektördür (98 milyon ya da toplam çocuk işçilerin %59’u), ancak hizmet (54 milyon) ve sanayi (12 milyon) sektörlerindeki çocuk işçiler de önemli bir nicelik oluşturmaktadır ve bu çocukların çoğu kayıt dışı ekonomide çalışmaktadır.
  • Erkek çocuklar arasında çocuk işçiliği 2000 yılından bu yana %25 azalırken kız çocuklarda bu azalma %40’tır.
Kaynak: - Küresel tahminler ve eğilimler 2000-2012 (ILO-IPEC, 2013).Çalışan çocukları korumayı, çocuk işçiliği sorunuyla mücadeleyi ve bu soruna son vermeyi amaçlayan bir çalışma programı.

Dünyada Çocuk İşçiliği


Dünyada 64 milyonu kız, 88 milyonu erkek çocuğu olmak üzere toplam 152 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 10 çocuktan biri, halihazırda çocuk işçi olarak çalışıyor. Bu çocukların yaklaşık yarısı ise sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor ve sayıları 73 milyonu buluyor.
2000 yılından başlayarak 16 yıl boyunca, çocuk işçi olarak çalışan çocuk sayısında 94 milyon net azalma sağlandı. Aynı dönemde, tehlikeli işlerde çalışan çocuk sayısı yarı yarıya azaldı. Ancak, kaydedilen bu ilerleme 2012 ila 2016 arasında yavaşladı. Anılan dönemde çocuk işçi sayısındaki azalma 16 milyonda kaldı, önceki dört yıllık dönem olan 2008-2012’deki azalmanın yalnızca üçte biri düzeyinde gerçekleşti. Tehlikeli işlerde çalışanların sayısındaki azalma da benzer biçimde yavaşladı.

Çocuk işçiliğinin bölgelere dağılımına bakıldığında; Afrika, hem yüzdesel hem de mutlak sayı olarak çocuk işçiliğinde, 72 milyon çocuk ve her beş çocuktan biri olmak üzere, en yüksek rakamlara sahip. İkinci sırada Asya-Pasifik bölgesi geliyor: 62 milyon çocuk ve tüm çocukların %7’si. Çocuk işçi nüfusunun kalanı da diğer bölgeler arasında dağılıyor: Amerika Kıtaları 11 milyon, Avrupa ve Orta Asya 6 milyon ve Arap Ülkeleri 1 milyon.

Çocuk işçiliğinin sektörlere göre dağılımında ise, tarım açık arayla en büyük paya sahip; dünyadaki çocuk işçilerin %71’i ve mutlak sayı olarak 108 milyon. Hizmet sektöründe 26 milyon, sanayi de ise 18 milyon çocuk çalışıyor.

5 ila 11 yaş arasındaki çocuklar, çocuk işçilerin en büyük kısmını, aynı zamanda tehlikeli işlerde çalışanların da büyük kısmını oluşturuyor. Çocuk işçilerin %48’i 5-11 yaş grubunda, %28’i 12-14 yaş grubunda ve %25’i de 15-17 yaş grubunda bulunuyor.

Kaynak: Global Estimates of Child Labour: Results and Trends [Küresel Çocuk İşçiliği Tahminleri: Sonuçlar ve Trendler], 2012-2016; Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Cenevre (2017)

ALINTIDIR