- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 3,117
Bu bezden salgılanan hormonlar; nefes alış verişinden kalp suratına, merkezi hudut sisteminden kas gücüne, beden ısısı ve kolesterol düzeylerine kadar birfazlaca hayati işlevi düzenliyor. Lakin tiroit hastalıklarıyla ilgili yaşanan kavram karmaşasından dolayı her şikayetin tiroit işlevlerine bağlandığına dikkat çeken Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, “Kimi hasta gereğinden çok tetkik yaptırıyor, kimisi ise takip edilmesi gerektiği biçimde denetime gitmiyor. halbuki tiroit bezlerinin az ya da fazlaca çalıştığı durumların vaktinde tespiti ile fazlaca önemli sıhhat sıkıntılarının önüne geçmek mümkün” diyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, tiroit hastalıkları hakkında değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
İyot eksikliğine dikkat!
Saçımızın telinden ayak tırnağımızın ucuna kadar bedenimizdeki tüm işlevleri düzenleyen tiroit bezi, kelebeğe benzeyen biçimiyle nefes borusunun önünde yer alıyor. Boyutu küçük bulunmasına rağmen salgıladığı hormonlarla bedenimiz için anahtar nazaranvi üstüne alan tiroit bezi, beden metabolizmasını ayarlayan T3 ve T4 hormonlarını salgılıyor. Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, “Beyinde yer alan hipofiz bezi, T3 ve T4 üretimi için TSH hormonu gönderir. Lakin iyot olmadan bu iki hormon üretilemez. Tiroit hormonlarının üretilebilmesi için kesinlikle bedene kâfi ölçüde iyot alınması gerekir. İyot eksikliği; iyotsuz tuz kullanması, kullanılan birtakım ilaçlar ya da emilimi etkileyen minerallerin bedenimize daha fazla girmesi üzere niçinlerle oluşur. İyot eksikliği giderilince tiroit işlevleri olağana döner” diyor.
Tiroit bezi epeyce çalışıyorsa!
Kanda tiroit hormonu seviyesinin yükselmesi ‘hipertiroidi’ olarak tanımlanıyor. TSH hormonu düşük bulunmasına rağmen T3 ve T4 üretimi yüksek oluyor. Dr. Deniz Şimşek, bu durumun da çarpıntı, çok terleme, uykusuzluk, kilo kaybı, ellerde titreme ve sonluluk üzere yakınmalara yol açtığını belirterek “Tiroit hormonu yüksekliğinin çoklukla iki sebebi vardır. Ya hormon salgılayan bir tiroit nodülü ya da halk içinde zehirli guatr olarak bilinen Graves hastalığı görülür. Hashimoto hastalığında olduğu üzere Graves’in de sebebi bilinmiyor. Tiroit hormon fazlalığı haricinde guatr ve gözlerin dışarıya gerçek çıkık olması da belirtiler içindedır. Yaşa, gebelik planı olup olmamasına, nüks hadise olup olmamasına nazaran değişen radyoaktif iyot, ilaç ya da cerrahi üzere farklı tedavi seçenekleri vardır” diyor.
Tiroit bezi az çalışıyorsa!
Tiroit bezinin kâfi hormon üretememesi ise ‘hipotiroidi’ olarak tanımlanıyor. Bu durumun kan tetkiklerinde TSH pahası yüksek çıkmasına rağmen T4 ve T3 seviyesinin düşüklüğü ile kendini gösterdiğini kaydeden Dr. Deniz Şimşek, eşlik eden şikayetleri “kilo alma ya da zayıflama gayretine karşın kilo verememe, halsizlik, depresyon, üşüme, kabızlık, adet düzensizliği, çok uyku” olarak sıralıyor. Hipotiroidinin çoğunlukla iyot eksikliği ve Hashimoto hastalığına bağlı olarak geliştiğini söz eden Dr. Deniz Şimşek Hashimoto’yu şu biçimde açıklıyor: “Bir otoimmün sıhhat sorunu olan Hashimoto sebebi bilinmeyen bir hastalık. Gerilime, birtakım besinlere bağlı olarak geliştiği düşünülüyor. Hashimoto’da bağışıklık sistemi tiroit bezini düşman olarak görüp saldırıyor. Kanda antiTPO antikoru bu atağın başladığını gösteriyor. TSH, T3 ve T4 hormon seviyeleri olağan olsa bile şayet antiTPO antikoru tespit edilmişse kişi, Hashimoto hastası sayılır.”
İlacınızı sabah aç karnına alın
Bu düzeyde yakalanan Hashimoto hastalarında iyot eksikliğini gidermek için iyot ve antiTPO taarruzlarını önlemek için selenyum minerali desteği yapıldığını belirten Dr. Deniz Şimşek, ayrıyeten gluten ve süt eserleri tüketiminin de bir süre sınırlanabildiğini kaydediyor. bu türlü hormon seviyelerinin belirli aralıklarla denetim edilerek dışarıdan desteğe başlamanın mümkün olduğunca ertelendiğini anlatan Dr. Deniz Şimşek, “Ancak tiroit bezinin artık çalışamadığı durumda antikor düzeyini takip etmenin manası yok. Olağan beden işlevleri için dışarıdan hormon desteği almak gerekir” diyor. Bu ilacı kullanmaktan çekinmemek gerektiğini vurgulayan Dr. Deniz Şimşek, “Sabah aç karnına alın, hormon düzeylerinizi nizamlı takip ettirin. Öbür bir hastalığınız ortaya çıktığında, diğer bir ilaç kullanmanız gerektiğinde ya da hamile kaldığınızda da ilacınızı asla bırakmayın” diye bilgi veriyor.
Hormonlarınız olağansa guatr tedavisine gerek yok
Tiroit bezinin olağandan büyük bulunmasına guatr deniyor. Teşhis için tiroit ultrasonografisi, hormon testleri, iyot ölçümü gerektiğini söz eden Dr. Deniz Şimşek, tedavi formlarını “Hormonlarınız olağansa, iyot eksikliği yoksa şikayet oluşturmaz, tedavi gerekmez. Fakat tiroit bezi epey büyür; nefes alma ya da yutma sorununa yol açarsa ya da kişiyi estetik olarak rahatsız ederse cerrahi uygulanabilir” diye anlatıyor.
Tiroit nodülünde kanser riski düşük
Tiroit nodülü ise tiroit bezinde gelişen patates halindeki lokal büyümeler olarak tanımlanıyor. Birtakım nodüllerin içinin sıvı dolu kimilerinin ise sert olduğunu lisana getiren Dr. Deniz Şimşek, “Nodüller olsa da tiroit bezi olağan büyüklükte olabilir yani nodüllere guatrın eşlik etmesi gerekmez. Yapılan çalışmalar nodüllerin ilaç tedavisiyle küçülmediğini göstermiştir. Bu niçinle hormon bozukluğu yoksa nodüllerde ilaç kullanmak gereksizdir” diyor. Tiroit nodüllerinden kanser gelişme mümkünlüğünün düşük olduğuna dikkat çeken Dr. Deniz Şimşek, “erkek cinsiyet, tek nodül, sert nodül, süratle büyüyen ve ultrasonografide sistemsiz kenar-mikrokalsifikasyon (kireçlenme)” üzere bulgular olması halinde biyopsi sonucu verilebildiğini anlatıyor.
Hibya Haber Ajansı
İyot eksikliğine dikkat!
Saçımızın telinden ayak tırnağımızın ucuna kadar bedenimizdeki tüm işlevleri düzenleyen tiroit bezi, kelebeğe benzeyen biçimiyle nefes borusunun önünde yer alıyor. Boyutu küçük bulunmasına rağmen salgıladığı hormonlarla bedenimiz için anahtar nazaranvi üstüne alan tiroit bezi, beden metabolizmasını ayarlayan T3 ve T4 hormonlarını salgılıyor. Acıbadem Ataşehir Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek, “Beyinde yer alan hipofiz bezi, T3 ve T4 üretimi için TSH hormonu gönderir. Lakin iyot olmadan bu iki hormon üretilemez. Tiroit hormonlarının üretilebilmesi için kesinlikle bedene kâfi ölçüde iyot alınması gerekir. İyot eksikliği; iyotsuz tuz kullanması, kullanılan birtakım ilaçlar ya da emilimi etkileyen minerallerin bedenimize daha fazla girmesi üzere niçinlerle oluşur. İyot eksikliği giderilince tiroit işlevleri olağana döner” diyor.
Tiroit bezi epeyce çalışıyorsa!
Kanda tiroit hormonu seviyesinin yükselmesi ‘hipertiroidi’ olarak tanımlanıyor. TSH hormonu düşük bulunmasına rağmen T3 ve T4 üretimi yüksek oluyor. Dr. Deniz Şimşek, bu durumun da çarpıntı, çok terleme, uykusuzluk, kilo kaybı, ellerde titreme ve sonluluk üzere yakınmalara yol açtığını belirterek “Tiroit hormonu yüksekliğinin çoklukla iki sebebi vardır. Ya hormon salgılayan bir tiroit nodülü ya da halk içinde zehirli guatr olarak bilinen Graves hastalığı görülür. Hashimoto hastalığında olduğu üzere Graves’in de sebebi bilinmiyor. Tiroit hormon fazlalığı haricinde guatr ve gözlerin dışarıya gerçek çıkık olması da belirtiler içindedır. Yaşa, gebelik planı olup olmamasına, nüks hadise olup olmamasına nazaran değişen radyoaktif iyot, ilaç ya da cerrahi üzere farklı tedavi seçenekleri vardır” diyor.
Tiroit bezi az çalışıyorsa!
Tiroit bezinin kâfi hormon üretememesi ise ‘hipotiroidi’ olarak tanımlanıyor. Bu durumun kan tetkiklerinde TSH pahası yüksek çıkmasına rağmen T4 ve T3 seviyesinin düşüklüğü ile kendini gösterdiğini kaydeden Dr. Deniz Şimşek, eşlik eden şikayetleri “kilo alma ya da zayıflama gayretine karşın kilo verememe, halsizlik, depresyon, üşüme, kabızlık, adet düzensizliği, çok uyku” olarak sıralıyor. Hipotiroidinin çoğunlukla iyot eksikliği ve Hashimoto hastalığına bağlı olarak geliştiğini söz eden Dr. Deniz Şimşek Hashimoto’yu şu biçimde açıklıyor: “Bir otoimmün sıhhat sorunu olan Hashimoto sebebi bilinmeyen bir hastalık. Gerilime, birtakım besinlere bağlı olarak geliştiği düşünülüyor. Hashimoto’da bağışıklık sistemi tiroit bezini düşman olarak görüp saldırıyor. Kanda antiTPO antikoru bu atağın başladığını gösteriyor. TSH, T3 ve T4 hormon seviyeleri olağan olsa bile şayet antiTPO antikoru tespit edilmişse kişi, Hashimoto hastası sayılır.”
İlacınızı sabah aç karnına alın
Bu düzeyde yakalanan Hashimoto hastalarında iyot eksikliğini gidermek için iyot ve antiTPO taarruzlarını önlemek için selenyum minerali desteği yapıldığını belirten Dr. Deniz Şimşek, ayrıyeten gluten ve süt eserleri tüketiminin de bir süre sınırlanabildiğini kaydediyor. bu türlü hormon seviyelerinin belirli aralıklarla denetim edilerek dışarıdan desteğe başlamanın mümkün olduğunca ertelendiğini anlatan Dr. Deniz Şimşek, “Ancak tiroit bezinin artık çalışamadığı durumda antikor düzeyini takip etmenin manası yok. Olağan beden işlevleri için dışarıdan hormon desteği almak gerekir” diyor. Bu ilacı kullanmaktan çekinmemek gerektiğini vurgulayan Dr. Deniz Şimşek, “Sabah aç karnına alın, hormon düzeylerinizi nizamlı takip ettirin. Öbür bir hastalığınız ortaya çıktığında, diğer bir ilaç kullanmanız gerektiğinde ya da hamile kaldığınızda da ilacınızı asla bırakmayın” diye bilgi veriyor.
Hormonlarınız olağansa guatr tedavisine gerek yok
Tiroit bezinin olağandan büyük bulunmasına guatr deniyor. Teşhis için tiroit ultrasonografisi, hormon testleri, iyot ölçümü gerektiğini söz eden Dr. Deniz Şimşek, tedavi formlarını “Hormonlarınız olağansa, iyot eksikliği yoksa şikayet oluşturmaz, tedavi gerekmez. Fakat tiroit bezi epey büyür; nefes alma ya da yutma sorununa yol açarsa ya da kişiyi estetik olarak rahatsız ederse cerrahi uygulanabilir” diye anlatıyor.
Tiroit nodülünde kanser riski düşük
Tiroit nodülü ise tiroit bezinde gelişen patates halindeki lokal büyümeler olarak tanımlanıyor. Birtakım nodüllerin içinin sıvı dolu kimilerinin ise sert olduğunu lisana getiren Dr. Deniz Şimşek, “Nodüller olsa da tiroit bezi olağan büyüklükte olabilir yani nodüllere guatrın eşlik etmesi gerekmez. Yapılan çalışmalar nodüllerin ilaç tedavisiyle küçülmediğini göstermiştir. Bu niçinle hormon bozukluğu yoksa nodüllerde ilaç kullanmak gereksizdir” diyor. Tiroit nodüllerinden kanser gelişme mümkünlüğünün düşük olduğuna dikkat çeken Dr. Deniz Şimşek, “erkek cinsiyet, tek nodül, sert nodül, süratle büyüyen ve ultrasonografide sistemsiz kenar-mikrokalsifikasyon (kireçlenme)” üzere bulgular olması halinde biyopsi sonucu verilebildiğini anlatıyor.
Hibya Haber Ajansı