- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,744
Dünyanın benimsediği doğruluğu kanıtlanmış iktisat siyasetlerini bir kenara iterek art geriye iktisat modelleri açıklayan iktidarın inadı bırakıp bu millete daha fazla bedel ödetmemesi gerektiği belirtiliyor.
İktidarın bugüne kadar ortaya koyduğu tüm modeller adım adım ekonomiyi uçuruma sürüklüyor. ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ inadı enflasyonu patlattı, ‘Nas ortada’ dendi faizler yükseldi, ‘Çin modeli büyüme’ ile cari açık denetimden çıktı, Heteredoks siyaset ile kur krizi kapıya dayandı. Sonuçta ne söylenirse söylensin piyasaların itimadı kazanılmadı ve halk giderek fakirleşti.
Şimdi dünyanın benimsediği, doğruluğu kanıtlanmış iktisat siyasetlerini bir kenar iterek “Çin modeli”, ”Rekabetçi kur modeli”, “Yeni Ekonomik Model” üzere art geriye iktisat modelleri açıklayan iktidarın inadı bırakıp bu millete daha fazla bedel ödetmemesi gerektiği belirtiliyor.
HETEREDOKS ÇÖKÜŞ
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine bakılırsa Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçen aylarda artık Türkiye’de ortodoks iktisat siyasetleri yerine heteredoks iktisat siyasetleri tercih edileceğini söylemiş oldu. Fakat tanım edilen bu yeni para siyaseti da kısa müddette çöktü. 6 Haziran’da Tayyip Erdoğan’ın “Faizi düşürmeye devam edeceğiz” kelamlarını yenidenlaması Türkiye’yi süratle yeni bir kur krizine sürükledi.
Dün 17.2435 liraya çıkan dolar 21 Aralık’ta gördüğü 18.3674 liralık tarihi doruğuna yaklaştı. TL nisan sonundan beri yüzde 13.6, yılbaşından beri yüzde 23.3 bedel kaybetti. Artan döviz gereksiniminin nasıl finanse edileceği sorusu piyasada her an canlı kalırken, sermaye denetimi üzere daha uç tedbirlerden son devirde daha epey telaş duyulmaya başlandı.
Atilla Yeşilada: ‘Don lastiğinde mark periyoduna döneriz’
-Döviz kurlarında bir daha başlayan şok dalgasını ve sermaye denetimi ihtimalini kıymetlendiren Ekonomist Atilla Yeşilada, “Kur şoku kesin, don lastiğinde mark periyoduna döneceğiz” dedi. Yeşilada, “Hiç kimse elimizden geleni yapacağız demiyor. Bu yüzden kur şoku gelecek. Faiz artırımını Erdoğan yapmaz. Ona göre enflasyonun tahlili faiz değil. bir daha 70’lere döneceğiz, don lastiğinde mark dönemine” sözlerini kullandı. Bütçeyi yorumlayan Yeşilada, ‘’İlk basamakta yüksek enflasyondan korkanlar tüketimlerini öne çektiler. Artık yüksek enflasyon gelirleri azalttığı için tüketim daralmaya başladı.
BU SİYASET ÖLÜMCÜL
ötürüsıyla gelirler azalmaya başladı. Bu yüzden bütçe açığı artmaya mahküm. Enflasyon ve bu para siyaseti ölümcül. Muhteşem bono ile bütçe açığı kapatılmaya çalışılıyor. Bunlarla rantiyelere para dağıtılacak” dedi.
Bilime muhalif siyasetlerin faturası 150 milyar lira
21 Aralık’ta doların 18.3674 liraya kadar yükselmesiyle devreye alınan Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) bir süre için döviz kurlarındaki yükselişi sınırlasa da Hazine’nin ödediği fatura büyüyor. O tarihten bu yana KKM ötürüsıyla Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın kasasından 50 milyar TL çıktığı hesaplanıyor. KKM’nin devlete toplam maliyetinin yıllık en az 150 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Öte yandan KKM’nin devreye alınmasından daha sonra geçen 6 ay ortasında dövizi denetim altında tutmak için harcanan rezervlerin ise yaklaşık 40 milyar doları (bugünkü kur düzeyi ile yaklaşık 700 milyar TL) bulduğu hesaplanıyor. İktidarın iktisat bilimine ters siyasetlerinin yalnızca KKM’ye ödenen kur farkı ve satılan döviz rezervlerinden doğan faturası 850 milyar lirayı buluyor.
Dr. Fatih Özatay: İktisat bilimi ile dalga geçmeye gelmiyor
– Dr. Fatih Özatay ise Ehil Report’taki yazısında şu yorumu yaptı: “İktisat bilimi ile dalga geçmeye gelmiyor. Geçilirse, son aylarda yaşadıklarımız gerçekleşiyor. Enflasyon patlıyor. Taban ücretlinin, memurun, emeklinin, minimum fiyat civarında fiyat alanın hayat şartları kötüleşiyor. Yoksulluk artıyor.”
Prof. Dr. Şenol Babuşcu: Seçim de olsa 3 yıldan evvel olağana dönemeyiz
? Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, ‘’Enflasyonun yüzde 19’dan yüzde 75’e çıkması 6 ay sürdü lakin yenidendan o sayılara dönmesi en az 3 yılımızı alır” dedi. Radyo Sputnik’te iktisada ait açıklamalarda bulunan Babuşcu, ‘’Enflasyon hayli inatçıdır, fazlaca geç düşer. Muhalefet iktidara gelse, yeni bir hükümet kurulsa ve seçimin sonraki günü iktisat ismine olumlu çalışmalar başlasa 3 yılda lakin toparlarız” yorumunu yaptı. Babuşcu, hükümetin devasa yükseklikte kur sıçraması olmadan devam edebilmesi için 100 milyar dolara muhtaçlık olduğunu söylemiş oldu.
İktidarın bugüne kadar ortaya koyduğu tüm modeller adım adım ekonomiyi uçuruma sürüklüyor. ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ inadı enflasyonu patlattı, ‘Nas ortada’ dendi faizler yükseldi, ‘Çin modeli büyüme’ ile cari açık denetimden çıktı, Heteredoks siyaset ile kur krizi kapıya dayandı. Sonuçta ne söylenirse söylensin piyasaların itimadı kazanılmadı ve halk giderek fakirleşti.
Şimdi dünyanın benimsediği, doğruluğu kanıtlanmış iktisat siyasetlerini bir kenar iterek “Çin modeli”, ”Rekabetçi kur modeli”, “Yeni Ekonomik Model” üzere art geriye iktisat modelleri açıklayan iktidarın inadı bırakıp bu millete daha fazla bedel ödetmemesi gerektiği belirtiliyor.
HETEREDOKS ÇÖKÜŞ
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine bakılırsa Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçen aylarda artık Türkiye’de ortodoks iktisat siyasetleri yerine heteredoks iktisat siyasetleri tercih edileceğini söylemiş oldu. Fakat tanım edilen bu yeni para siyaseti da kısa müddette çöktü. 6 Haziran’da Tayyip Erdoğan’ın “Faizi düşürmeye devam edeceğiz” kelamlarını yenidenlaması Türkiye’yi süratle yeni bir kur krizine sürükledi.
Dün 17.2435 liraya çıkan dolar 21 Aralık’ta gördüğü 18.3674 liralık tarihi doruğuna yaklaştı. TL nisan sonundan beri yüzde 13.6, yılbaşından beri yüzde 23.3 bedel kaybetti. Artan döviz gereksiniminin nasıl finanse edileceği sorusu piyasada her an canlı kalırken, sermaye denetimi üzere daha uç tedbirlerden son devirde daha epey telaş duyulmaya başlandı.
Atilla Yeşilada: ‘Don lastiğinde mark periyoduna döneriz’
-Döviz kurlarında bir daha başlayan şok dalgasını ve sermaye denetimi ihtimalini kıymetlendiren Ekonomist Atilla Yeşilada, “Kur şoku kesin, don lastiğinde mark periyoduna döneceğiz” dedi. Yeşilada, “Hiç kimse elimizden geleni yapacağız demiyor. Bu yüzden kur şoku gelecek. Faiz artırımını Erdoğan yapmaz. Ona göre enflasyonun tahlili faiz değil. bir daha 70’lere döneceğiz, don lastiğinde mark dönemine” sözlerini kullandı. Bütçeyi yorumlayan Yeşilada, ‘’İlk basamakta yüksek enflasyondan korkanlar tüketimlerini öne çektiler. Artık yüksek enflasyon gelirleri azalttığı için tüketim daralmaya başladı.
BU SİYASET ÖLÜMCÜL
ötürüsıyla gelirler azalmaya başladı. Bu yüzden bütçe açığı artmaya mahküm. Enflasyon ve bu para siyaseti ölümcül. Muhteşem bono ile bütçe açığı kapatılmaya çalışılıyor. Bunlarla rantiyelere para dağıtılacak” dedi.
Bilime muhalif siyasetlerin faturası 150 milyar lira
21 Aralık’ta doların 18.3674 liraya kadar yükselmesiyle devreye alınan Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) bir süre için döviz kurlarındaki yükselişi sınırlasa da Hazine’nin ödediği fatura büyüyor. O tarihten bu yana KKM ötürüsıyla Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın kasasından 50 milyar TL çıktığı hesaplanıyor. KKM’nin devlete toplam maliyetinin yıllık en az 150 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Öte yandan KKM’nin devreye alınmasından daha sonra geçen 6 ay ortasında dövizi denetim altında tutmak için harcanan rezervlerin ise yaklaşık 40 milyar doları (bugünkü kur düzeyi ile yaklaşık 700 milyar TL) bulduğu hesaplanıyor. İktidarın iktisat bilimine ters siyasetlerinin yalnızca KKM’ye ödenen kur farkı ve satılan döviz rezervlerinden doğan faturası 850 milyar lirayı buluyor.
Dr. Fatih Özatay: İktisat bilimi ile dalga geçmeye gelmiyor
– Dr. Fatih Özatay ise Ehil Report’taki yazısında şu yorumu yaptı: “İktisat bilimi ile dalga geçmeye gelmiyor. Geçilirse, son aylarda yaşadıklarımız gerçekleşiyor. Enflasyon patlıyor. Taban ücretlinin, memurun, emeklinin, minimum fiyat civarında fiyat alanın hayat şartları kötüleşiyor. Yoksulluk artıyor.”
Prof. Dr. Şenol Babuşcu: Seçim de olsa 3 yıldan evvel olağana dönemeyiz
? Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşcu, ‘’Enflasyonun yüzde 19’dan yüzde 75’e çıkması 6 ay sürdü lakin yenidendan o sayılara dönmesi en az 3 yılımızı alır” dedi. Radyo Sputnik’te iktisada ait açıklamalarda bulunan Babuşcu, ‘’Enflasyon hayli inatçıdır, fazlaca geç düşer. Muhalefet iktidara gelse, yeni bir hükümet kurulsa ve seçimin sonraki günü iktisat ismine olumlu çalışmalar başlasa 3 yılda lakin toparlarız” yorumunu yaptı. Babuşcu, hükümetin devasa yükseklikte kur sıçraması olmadan devam edebilmesi için 100 milyar dolara muhtaçlık olduğunu söylemiş oldu.