Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, koronavirüs ile ilgili DHA’ya açıklamalarda bulundu. Pandemiden ders alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Özlü, “Pandemi büyük ölçüde ehemmiyetini yitirdi. Toplumsal bir tehdit olmaktan çıktı üzere görünüyor. Umarım, bu süreç devam eder ve tümüyle hayatımızdan çıkar yani gündemden büyük oranda düştü.
Herkes ömrüne geri döndü o denli gözüküyor. Artık tabi burada konuşulması gereken kıymetli bir konu daha var. O da bu pandemiden bizim neleri ders aldığımız zira yalnızca pandemi ile sonlu kalmaksızın bundan daha sonraki yaşantınızda da teneffüs yolu enfeksiyonu bulgularına sahip olan insanların hepimizin vakit zaman bu biçimde hastalıkları oluyor. Korana olabilir yahut öteki grip olabilir fark etmez; öksüren, hapşıran, burnu akan, ateşi olan yani solunumsal bir enfeksiyon bulgusu taşıyan şahısların kesinlikle kendilerini bir hafta meskende izole etmelerini ve toplumsal alanlara kalabalıklara karışmamalarını şayet girmeleri gerekiyorsa da maskelerini takmalarını tavsiye ediyorum. Bu tabi toplumsal hassaslık açısından toplumsal sorumluluk açısından önemli” dedi.
‘DİKKAT EDERSEK BU ZİNCİRİ KESMİŞ OLUYORUZ’
Hastalıkların salgınlara dönüşmemesi için maske kullanmasının değerli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Uzak Doğu ülkelerinde pandemidilk evvel de bu davranış modeli vardı. Bundan daha sonra bizde de devam etse güzel olur. Hasta şahıslarda maske kullanması kıymetli zira sonuç prestijiyle ağır hastalığa niye olmasa bile bu tıp bir bulaş kişinin hayatında 3 yahut 5 günün çalınmasına niye oluyor. Sizden bir diğerine geçiyor, okuluna gidemiyor, işine gidemiyor, işte hastalanıyor rahatsız oluyor, hayat kalitesi bozuluyor, hastalık yayılıyor. halbuki hastalandığımızda dikkat edersek bu zinciri kesmiş oluyoruz. Onun için maske kullanmasının hasta şahıslarda, hastalık periyodunda semptomların devam ettiği devirde, devam etmesi gerektiğini bunun pandemiden alınan bir ders olarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Herkes ömrüne geri döndü o denli gözüküyor. Artık tabi burada konuşulması gereken kıymetli bir konu daha var. O da bu pandemiden bizim neleri ders aldığımız zira yalnızca pandemi ile sonlu kalmaksızın bundan daha sonraki yaşantınızda da teneffüs yolu enfeksiyonu bulgularına sahip olan insanların hepimizin vakit zaman bu biçimde hastalıkları oluyor. Korana olabilir yahut öteki grip olabilir fark etmez; öksüren, hapşıran, burnu akan, ateşi olan yani solunumsal bir enfeksiyon bulgusu taşıyan şahısların kesinlikle kendilerini bir hafta meskende izole etmelerini ve toplumsal alanlara kalabalıklara karışmamalarını şayet girmeleri gerekiyorsa da maskelerini takmalarını tavsiye ediyorum. Bu tabi toplumsal hassaslık açısından toplumsal sorumluluk açısından önemli” dedi.
‘DİKKAT EDERSEK BU ZİNCİRİ KESMİŞ OLUYORUZ’
Hastalıkların salgınlara dönüşmemesi için maske kullanmasının değerli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Uzak Doğu ülkelerinde pandemidilk evvel de bu davranış modeli vardı. Bundan daha sonra bizde de devam etse güzel olur. Hasta şahıslarda maske kullanması kıymetli zira sonuç prestijiyle ağır hastalığa niye olmasa bile bu tıp bir bulaş kişinin hayatında 3 yahut 5 günün çalınmasına niye oluyor. Sizden bir diğerine geçiyor, okuluna gidemiyor, işine gidemiyor, işte hastalanıyor rahatsız oluyor, hayat kalitesi bozuluyor, hastalık yayılıyor. halbuki hastalandığımızda dikkat edersek bu zinciri kesmiş oluyoruz. Onun için maske kullanmasının hasta şahıslarda, hastalık periyodunda semptomların devam ettiği devirde, devam etmesi gerektiğini bunun pandemiden alınan bir ders olarak devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.