- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,746
İngiliz haber ajansı Reuters, yabancı fon yöneticilerine, Türkiye’nin ekonomik krizin gölgesinde gireceği seçimlerden daha sonra yaşanacaklara dair öngörülerini sordu. Ajans, “Piyasalardaki karmaşa ve Ankara’nın sıra dışı ekonomik siyasetler benimsemesi kararı birçoğu Türkiye’den çekilen yabancı yatırımcılar [seçimleri] yakından izliyor” sözlerini kullandı.
Reuters’ın haberinde, seçimlerin iktisat açısından bir “yol ayrımı” manasına geldiği ve Türkiye’nin 100 yıllık tarihinin “belki de en önemli” oylaması olduğu yorumu yapıldı.
Ajansa konuşan fon yöneticileri ise “muhalefetin kazanacağına dair ufak bir ipucunun bile ‘Erdonomi’den vazgeçileceğine dair vaatler niçiniyle Türk varlıklarının değerli biçimde bedel kazanmasını tetikleyebileceğini” söylemiş oldu. tıpkı vakitte haberde, “Ancak Erdoğan’ın iktisat ve mali piyasalarda yol açtığı esaslı dönüşüm, bu biçimde bir değişimin de kendi belirsizliklerini birlikteinde getireceği manasına geliyor” denildi.
‘FAİZLERİN ÇOK DAHA YÜKSEK BİR DÜZEYE ÇIKARILMASI GEREKECEK’
Los Angeles merkezli varlık idare şirketi TCW’nin yöneticilerinden Blaise Antin, “Erdoğan kaybetse bile Türk lirasındaki bedel kaybının derhal son bulmasının mümkün görünmediğini” söylemiş oldu. Antin, seçimleri muhalefetin kazanması halinde, TL’nin bedelinden çok olması ve faizlerin “oldukça daha yüksek düzeye çıkarılması” üzere sıkıntıların ele alınmasının gerekeceğini söylemiş oldu. ABD’li ekonomist bu niçinle, piyasaların “sürdürülebilir halde yükselme eğilimine fakat orta vadede girebileceğini” belirtti.
Haberde, Türkiye’deki seçimlerde Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını bir daha kazandığı, AKP’nin ise meclis çoğunluğunu kaybettiği bir senaryonun da mümkün olduğu belirtilirken, Antin “Bu en makus sonuç olur” dedi. Antin, bu biçimde bir senaryonun kısa vadede belirsizliğe ve piyasalarda istikrarsızlığa yol açacağını söylemiş oldu.
‘ERDOĞAN KAYBEDERSE, HAZİNE ÜZERİNDEKİ YÜK OBURUNUN SORUNU OLACAK’
“Erdoğan hiç bu kadar savunmasız olmamıştı, Aşil topuğu ise ekonomi” yorumunu yapan Reuters, seçim öncesinde minimum fiyatın önemli oranda artırılması, emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesinin hayata geçirilmesi ve güç faturalarında teşvikler üzere epeyce sayıda toplumsal yardım harcanması yapıldığını yazdı. Londra merkezli niyet kuruluşu Chatham House’da kıdemli araştırmacı olan Galip Dalay da bu mevzuda, “Erdoğan peş peşe takviye paketleri sunuyor. Bunlar kamu cüzdanı üzerinde önemli baskı yaratacak. Ama seçimleri kaybederse, bu durum diğerinin sorunu olacak” dedi.
Kredi kuruluşu Fitch’in yöneticilerinden Paul Gamble ise “Bu siyasetlerin sürdürülebilir görünmediği açık” yorumunu yaptı.
Haberde, iktidarın ‘Kur Muhafazalı Mevduat’ siyasetinin kısa vadede işe yaramış üzere göründüğü, bu süreçte turizm gelirlerinin yanı sıra Katar ve Rusya’dan sıcak para geldiği, Erdoğan’ın oy oranlarının da TL’deki bedel kaybının yavaşladığı ağustos ayında bir daha yükselişe geçtiği açıklandı. Reuters’a konuşan bir bankacı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki artış kararında, kimi yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasına kısa vadeli girişler yapmaya başladığını da söylemiş oldu.
‘TL OLAĞAN KIYMETİNDEN YÜZDE 15 DAHA YÜKSEK’
aynı vakitte, Washington merkezli Milletlerarası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks, TL’nin şu an olağan bedelinden yüzde 15 daha yüksek tutulduğunu söyleyerek, “Kredi teşvikleri, büyümeyi Türkiye’nin sürdürebileceğinden daha yüksekte tutuyor” dedi.
Zürih merkezli Vontobel şirketinde fon yöneticisi olan Sergey Goncharov ise “Erdoğan’ın siyasetlerinin felaket getireceği” öngörülerinin gerçekleşmediği yorumu yaparak, Türkiye’nin geçen hafta memleketler arası sermaye piyasalarından 2.75 milyar dolar borç almakta sorun yaşamadığını söylemiş oldu.
Reuters ajansı “Bu durum, muhalefetin zaferinin özgür piyasa siyasetlerine dönüş getirmesi halinde birinci etapta acı verici bir ekonomik gerileme ile karşılaşabilecek olan seçmenlerin tercihini karmaşık hale getiriyor” yorumunu yaptı. Goncharov da, mevcut iktisat siyasetleri için “Bu istikrarsız ancak dışına çıkması sıkıntı bir denge” dedi.
Reuters’ın haberinde, seçimlerin iktisat açısından bir “yol ayrımı” manasına geldiği ve Türkiye’nin 100 yıllık tarihinin “belki de en önemli” oylaması olduğu yorumu yapıldı.
Ajansa konuşan fon yöneticileri ise “muhalefetin kazanacağına dair ufak bir ipucunun bile ‘Erdonomi’den vazgeçileceğine dair vaatler niçiniyle Türk varlıklarının değerli biçimde bedel kazanmasını tetikleyebileceğini” söylemiş oldu. tıpkı vakitte haberde, “Ancak Erdoğan’ın iktisat ve mali piyasalarda yol açtığı esaslı dönüşüm, bu biçimde bir değişimin de kendi belirsizliklerini birlikteinde getireceği manasına geliyor” denildi.
‘FAİZLERİN ÇOK DAHA YÜKSEK BİR DÜZEYE ÇIKARILMASI GEREKECEK’
Los Angeles merkezli varlık idare şirketi TCW’nin yöneticilerinden Blaise Antin, “Erdoğan kaybetse bile Türk lirasındaki bedel kaybının derhal son bulmasının mümkün görünmediğini” söylemiş oldu. Antin, seçimleri muhalefetin kazanması halinde, TL’nin bedelinden çok olması ve faizlerin “oldukça daha yüksek düzeye çıkarılması” üzere sıkıntıların ele alınmasının gerekeceğini söylemiş oldu. ABD’li ekonomist bu niçinle, piyasaların “sürdürülebilir halde yükselme eğilimine fakat orta vadede girebileceğini” belirtti.
Haberde, Türkiye’deki seçimlerde Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını bir daha kazandığı, AKP’nin ise meclis çoğunluğunu kaybettiği bir senaryonun da mümkün olduğu belirtilirken, Antin “Bu en makus sonuç olur” dedi. Antin, bu biçimde bir senaryonun kısa vadede belirsizliğe ve piyasalarda istikrarsızlığa yol açacağını söylemiş oldu.
‘ERDOĞAN KAYBEDERSE, HAZİNE ÜZERİNDEKİ YÜK OBURUNUN SORUNU OLACAK’
“Erdoğan hiç bu kadar savunmasız olmamıştı, Aşil topuğu ise ekonomi” yorumunu yapan Reuters, seçim öncesinde minimum fiyatın önemli oranda artırılması, emeklilikte yaşa takılanlar düzenlemesinin hayata geçirilmesi ve güç faturalarında teşvikler üzere epeyce sayıda toplumsal yardım harcanması yapıldığını yazdı. Londra merkezli niyet kuruluşu Chatham House’da kıdemli araştırmacı olan Galip Dalay da bu mevzuda, “Erdoğan peş peşe takviye paketleri sunuyor. Bunlar kamu cüzdanı üzerinde önemli baskı yaratacak. Ama seçimleri kaybederse, bu durum diğerinin sorunu olacak” dedi.
Kredi kuruluşu Fitch’in yöneticilerinden Paul Gamble ise “Bu siyasetlerin sürdürülebilir görünmediği açık” yorumunu yaptı.
Haberde, iktidarın ‘Kur Muhafazalı Mevduat’ siyasetinin kısa vadede işe yaramış üzere göründüğü, bu süreçte turizm gelirlerinin yanı sıra Katar ve Rusya’dan sıcak para geldiği, Erdoğan’ın oy oranlarının da TL’deki bedel kaybının yavaşladığı ağustos ayında bir daha yükselişe geçtiği açıklandı. Reuters’a konuşan bir bankacı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki artış kararında, kimi yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasına kısa vadeli girişler yapmaya başladığını da söylemiş oldu.
‘TL OLAĞAN KIYMETİNDEN YÜZDE 15 DAHA YÜKSEK’
aynı vakitte, Washington merkezli Milletlerarası Finans Enstitüsü Baş Ekonomisti Robin Brooks, TL’nin şu an olağan bedelinden yüzde 15 daha yüksek tutulduğunu söyleyerek, “Kredi teşvikleri, büyümeyi Türkiye’nin sürdürebileceğinden daha yüksekte tutuyor” dedi.
Zürih merkezli Vontobel şirketinde fon yöneticisi olan Sergey Goncharov ise “Erdoğan’ın siyasetlerinin felaket getireceği” öngörülerinin gerçekleşmediği yorumu yaparak, Türkiye’nin geçen hafta memleketler arası sermaye piyasalarından 2.75 milyar dolar borç almakta sorun yaşamadığını söylemiş oldu.
Reuters ajansı “Bu durum, muhalefetin zaferinin özgür piyasa siyasetlerine dönüş getirmesi halinde birinci etapta acı verici bir ekonomik gerileme ile karşılaşabilecek olan seçmenlerin tercihini karmaşık hale getiriyor” yorumunu yaptı. Goncharov da, mevcut iktisat siyasetleri için “Bu istikrarsız ancak dışına çıkması sıkıntı bir denge” dedi.