Lider Yılmaz / ANKARA – YÖK Lideri Prof. Dr. Erol Özvar, üniversite imtihanına girişte barajın kaldırılması konusunda TBMM’de simülasyonlu sunum yaptı. Özvar, gayelerinin öğrencileri üniversiteye puansız sokmak değil, tercih tabanını genişletmek olduğunu söylemiş oldu.
Özvar, TBMM Ulusal Eğitim Kurulu’nda YÖK’ün iki temel maksadının, öğrencilerin kaliteli bilgi ve hünere sahip olmasını sağlamak, ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki birikimini ilerletmek olduğunu belirtti. Vizyonlarını “akademik odaklı üretim, bilim diplomasisi ve uluslararasılaşma” olarak başlıklandıran Özvar, üniversitelerde memleketler arası ün ve saygınlığın arttırılması gerektiğini vurguladı. Özvar, “Eğer kurumlarımızın niteliğini, marka kıymetini koruma eder, onları tabir yerindeyse yerin tabanına batırmazsak, neredeyse asırlık hâle gelen kurumlarımızın milletlerarası sahnede kanaatimce daha fazla bedeli olacaktır” dedi.
‘4.5 ay çalıştık’
Prof. Dr. Erol Özvar, üniversiteye girişte TYT ve AYT barajlarının kaldırılmasına ait tenkitleri, üç yıllık sonuçları içeren bir simülasyonla yanıtladı. Baraj konusu üzerinde 4,5 ay çalıştıklarını aktaran YÖK Lideri, şunları kaydetti:
“2021’de 2 milyon 607 bin öğrenci imtihana girdi, Barajı geçen yani 150 ve üzeri puan alan öğrenci sayısı 1.627.539 idi. Barajı geçip ön lisans yani iki yıllık programlara başvuran adayların oranı yüzde 62, sayısal olarak bakıldığında 150 ve üzeri alan 1 milyon 600 bin kişi olduğuna göre geriye kalan 1 milyon insan dışarıda kalmış oldu. AYT ve/veya YDT’den 180 puan barajını geçip lisans programlarını tercih edebilen aday sayısı ise 876 bin idi yani 2,6 milyon öğrenci imtihana girdi, dört yıllık lisans programlarına tercih de 876. 2021 yılında hiç puan alamayan yahut oturuma katılmayan daha yüklü olarak oturuma katılmayan öğrenci sayısı, toplam aday popülasyonun yüzde 6 kadarı. Şayet 2021 yılında TYT’de puanı hesaplanabilen öğrenciler baraj olmasa idi 2 milyon 393 bin olacaktı. Şayet baraj olmasaydı 750 bin aday, ön lisans programları için aldıkları puanlarla tercihlerde bulunabilecekti. AYT’de de 763 bin 638 aday ek olarak lisans programları için tercihte bulunma hakkı elde edeceklerdi. Barajla birlikte havuzda toplam 3 milyon tecrih vardı. Şayet baraj olmasaydı tercih sayısı 6 milyon olacaktı.”
‘Tercih tabanını genişletiyoruz’
Özvar, barajın kaldırılmasının kaliteyi düşürmeyeceğini belirtirken “Bizim yapmaya çalıştığımız şey tercih tabanını genişletmektir, üniversiteye puansız öğrencileri sokmak değil” dedi.
MYO’lar uzmanlaşacak
Özvar, akademik ilanlarda adrese teslim takımlar verildiği savlarını kabul etmeyerek, ilanları tek tek kendisinin takip ettiğini, bir usulsüzlük gördüğünde savcılığa şikayette bulunduğunu söylemiş oldu. Özvar, OSB’ler ortasındaki meslek yüksekokullarının uzmanlaşması, birden çok program barındırması ve faal kaynak kullanması için Ulusal Eğitim Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini deklare etti. Özvar, mesleksel eğitim alıp üniversiteye gitmek isteyenler ile meslek sahibi olma ayrımını yapma konusunda da MEB’le çalıştıklarını lisana getirdi.
Vicdani tahlil
Öğrenci affı konusunun Meclis’in işi ve siyasi bir karar olduğunu belirten Özvar, Ukrayna’daki öğrencilerin durumuna ait “Denklik konusu, Ukrayna’yı yakından izliyoruz. O noktada hakkaniyete rahatsızlık vermeyecek biçimde kıymetlendirme yapıyoruz, vicdanları rahatsız etmeyecek tahlil bulmamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Özvar, TBMM Ulusal Eğitim Kurulu’nda YÖK’ün iki temel maksadının, öğrencilerin kaliteli bilgi ve hünere sahip olmasını sağlamak, ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki birikimini ilerletmek olduğunu belirtti. Vizyonlarını “akademik odaklı üretim, bilim diplomasisi ve uluslararasılaşma” olarak başlıklandıran Özvar, üniversitelerde memleketler arası ün ve saygınlığın arttırılması gerektiğini vurguladı. Özvar, “Eğer kurumlarımızın niteliğini, marka kıymetini koruma eder, onları tabir yerindeyse yerin tabanına batırmazsak, neredeyse asırlık hâle gelen kurumlarımızın milletlerarası sahnede kanaatimce daha fazla bedeli olacaktır” dedi.
‘4.5 ay çalıştık’
Prof. Dr. Erol Özvar, üniversiteye girişte TYT ve AYT barajlarının kaldırılmasına ait tenkitleri, üç yıllık sonuçları içeren bir simülasyonla yanıtladı. Baraj konusu üzerinde 4,5 ay çalıştıklarını aktaran YÖK Lideri, şunları kaydetti:
“2021’de 2 milyon 607 bin öğrenci imtihana girdi, Barajı geçen yani 150 ve üzeri puan alan öğrenci sayısı 1.627.539 idi. Barajı geçip ön lisans yani iki yıllık programlara başvuran adayların oranı yüzde 62, sayısal olarak bakıldığında 150 ve üzeri alan 1 milyon 600 bin kişi olduğuna göre geriye kalan 1 milyon insan dışarıda kalmış oldu. AYT ve/veya YDT’den 180 puan barajını geçip lisans programlarını tercih edebilen aday sayısı ise 876 bin idi yani 2,6 milyon öğrenci imtihana girdi, dört yıllık lisans programlarına tercih de 876. 2021 yılında hiç puan alamayan yahut oturuma katılmayan daha yüklü olarak oturuma katılmayan öğrenci sayısı, toplam aday popülasyonun yüzde 6 kadarı. Şayet 2021 yılında TYT’de puanı hesaplanabilen öğrenciler baraj olmasa idi 2 milyon 393 bin olacaktı. Şayet baraj olmasaydı 750 bin aday, ön lisans programları için aldıkları puanlarla tercihlerde bulunabilecekti. AYT’de de 763 bin 638 aday ek olarak lisans programları için tercihte bulunma hakkı elde edeceklerdi. Barajla birlikte havuzda toplam 3 milyon tecrih vardı. Şayet baraj olmasaydı tercih sayısı 6 milyon olacaktı.”
‘Tercih tabanını genişletiyoruz’
Özvar, barajın kaldırılmasının kaliteyi düşürmeyeceğini belirtirken “Bizim yapmaya çalıştığımız şey tercih tabanını genişletmektir, üniversiteye puansız öğrencileri sokmak değil” dedi.
MYO’lar uzmanlaşacak
Özvar, akademik ilanlarda adrese teslim takımlar verildiği savlarını kabul etmeyerek, ilanları tek tek kendisinin takip ettiğini, bir usulsüzlük gördüğünde savcılığa şikayette bulunduğunu söylemiş oldu. Özvar, OSB’ler ortasındaki meslek yüksekokullarının uzmanlaşması, birden çok program barındırması ve faal kaynak kullanması için Ulusal Eğitim Bakanlığı ile çalışma yürüttüklerini deklare etti. Özvar, mesleksel eğitim alıp üniversiteye gitmek isteyenler ile meslek sahibi olma ayrımını yapma konusunda da MEB’le çalıştıklarını lisana getirdi.
Vicdani tahlil
Öğrenci affı konusunun Meclis’in işi ve siyasi bir karar olduğunu belirten Özvar, Ukrayna’daki öğrencilerin durumuna ait “Denklik konusu, Ukrayna’yı yakından izliyoruz. O noktada hakkaniyete rahatsızlık vermeyecek biçimde kıymetlendirme yapıyoruz, vicdanları rahatsız etmeyecek tahlil bulmamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.