Meltem Günay – Prof. Dr. Nurhan Seyahi de böbrek hastalığı ile hipertansiyon içindeki ilginin altını çizerken, Prof. Dr. Mustafa Arıcı da bilhassa tuz tüketimin kesinlikle azaltılması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Arıcı, şunları dedi: “Önerilen tuz ölçüsü 5 gram bulunmasına karşın yapılan çalışmalar Türkiye’de bunun 3 katı tuz tüketildiğini gösteriyor. Böbrek hastalarının ortalama tuz tüketimlerinin de günlük 9 gram ülkünün neredeyse 2 katı. Ülkemizde hipertansiyon ve böbrek hastalıkları ile çabada günlük tuz tüketiminin azaltılması için, hem yemeğe eklenen tuzun azaltılması, masadan tuzluğun kaldırılması, ekmekteki tuz oranının düşürülmesi gerekiyor.”
Prof. Dr. Ali İstek Odabaş bununla birlikte internette satılan birtakım “çaylara” dikkat çekerek, “Bazı zayıflama eserleri, eklem ağrılarını azaltan Çin çayları ortasında böbrek için fazlaca ziyanlı olduğu gösterilmiş biroldukça husus mevcut. Bu çeşit çayların ve bitkisel mamüllerin tüketilmesi ile uzun periyotta diyalize gerek duyulan kronik böbrek yetersizliği, hatta idrar yollarında kanser geliştiği uygun bilinmektedir. Bu niçinle zayıflama çayları üzere bitkisel eserlerden uzak durulması gerekiyor” dedi. Bilinçsiz kullanılan ağrı kesicilerin de böbrek hastalıklarını tetikleyebileceğini vurgulayan Odabaş, “İlaçların uzun mühlet kullanmasında risk hiç azımsanmayacak kadar oldukça” dedi.
Üç bin bireye test
Türk Nefroloji Derneği’nin AstraZeneca Türkiye’nin şartsız takviyesiyle hayata geçirdiği “Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat” projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir’de 3000 şahsa testler yapıldı. İştirakçilerin yüzde 51’inde kronik böbrek hastalığı riski, yüzde 18’inin ise orta-yüksek riskli hastalar olduğu tespit edildi.
‘Su için’ uyarısı
Kronik böbrek hastalığı yapan sebeplerden birinin de idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları olduğunu belirten Prof. Dr. Memnune Sena Ulu da bu noktada günde 2.5-3 litre su içmenin kıymetini vurguladı. Böbrek hastalıkları ile diyabet içindeki bağlantıya dikkat çeken Prof. Dr. Elif Arı Bakır da, “Ülkemizde ise 20 – 80 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğu biliniyor. Öteki bir deyişle her 8 şahıstan biri diyabet hastası. Diyabet tanısı alan bir birey, kan şekeri denetimini birinci baştan itibaren dikkatle sağlayamazsa, yüksek kan şekerinin, yıllar ortasında kalbini, böbreklerini, beynini, gözlerini ve tüm damar sistemini harap edeceğini bilmelidir. Diyabete bağlı kronik böbrek hastalığı (KBH) da bu biçimde ortaya çıkmakta. Diyaliz hastalarının yaklaşık yüzde 40’ı diyabet niçiniyle böbreklerini kaybetmiş bireyler.” diye konuştu.
Prof. Dr. Ali İstek Odabaş bununla birlikte internette satılan birtakım “çaylara” dikkat çekerek, “Bazı zayıflama eserleri, eklem ağrılarını azaltan Çin çayları ortasında böbrek için fazlaca ziyanlı olduğu gösterilmiş biroldukça husus mevcut. Bu çeşit çayların ve bitkisel mamüllerin tüketilmesi ile uzun periyotta diyalize gerek duyulan kronik böbrek yetersizliği, hatta idrar yollarında kanser geliştiği uygun bilinmektedir. Bu niçinle zayıflama çayları üzere bitkisel eserlerden uzak durulması gerekiyor” dedi. Bilinçsiz kullanılan ağrı kesicilerin de böbrek hastalıklarını tetikleyebileceğini vurgulayan Odabaş, “İlaçların uzun mühlet kullanmasında risk hiç azımsanmayacak kadar oldukça” dedi.
Üç bin bireye test
Türk Nefroloji Derneği’nin AstraZeneca Türkiye’nin şartsız takviyesiyle hayata geçirdiği “Sağlıklı Böbrek Sağlıklı Hayat” projesi kapsamında Ankara, İstanbul ve İzmir’de 3000 şahsa testler yapıldı. İştirakçilerin yüzde 51’inde kronik böbrek hastalığı riski, yüzde 18’inin ise orta-yüksek riskli hastalar olduğu tespit edildi.
‘Su için’ uyarısı
Kronik böbrek hastalığı yapan sebeplerden birinin de idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları olduğunu belirten Prof. Dr. Memnune Sena Ulu da bu noktada günde 2.5-3 litre su içmenin kıymetini vurguladı. Böbrek hastalıkları ile diyabet içindeki bağlantıya dikkat çeken Prof. Dr. Elif Arı Bakır da, “Ülkemizde ise 20 – 80 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğu biliniyor. Öteki bir deyişle her 8 şahıstan biri diyabet hastası. Diyabet tanısı alan bir birey, kan şekeri denetimini birinci baştan itibaren dikkatle sağlayamazsa, yüksek kan şekerinin, yıllar ortasında kalbini, böbreklerini, beynini, gözlerini ve tüm damar sistemini harap edeceğini bilmelidir. Diyabete bağlı kronik böbrek hastalığı (KBH) da bu biçimde ortaya çıkmakta. Diyaliz hastalarının yaklaşık yüzde 40’ı diyabet niçiniyle böbreklerini kaybetmiş bireyler.” diye konuştu.