Libero
New member
- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 568
A Ulusal Bayan Voleybol Ekibi’nin ve Vakıfbank’ın başarılı antrenörü Giovanni Guidetti Hürriyet gazetesinden Zeynep Bilgehan’a konuştu. Giovanni Guidetti, voleybolla tanışmasından hangi yemekleri sevdiğine geniş bir röportaj verdi.
İşte o röportaj:
Kıssası 1972 yılında, İtalya’nın kuzeyindeki Modena kentinde başlıyor… Yaklaşık 250 bin nüfuslu, kırsalı ve huzuru bol, yaşaması kolay bu sakin yerin iki özelliği var. Biri dünyanın en itibarlı araba markaları Ferrari ve Maserati’ye konut sahipliği yapması… İkincisiyse İtalya’da voleybol sevenlerin futbol sevenlerden daha fazla olduğu tahminen de tek kent olması! Giovanni Guidetti, “Kış ayları inanılmaz sisli geçerdi ve açık havada bir şeyler yapmak imkansızlaşırdı. Havalar berbat diye spor yapmaktan vazgeçmeyen bir kentte futboldan fazla her mevsim oynanan voleybol hayli popülerdi” diye başlıyor: “Modena’da her insanın oynamayı ve izlemeyi en epey sevdiği spor voleyboldu. yıllar boyunca, İtalya’nın en âlâ bayan ve erkek voleybol ekiplerinin buradan çıkmasının sebebi de buydu.” Guidetti işte bu havası, suyu voleybol olan kasabada Adriano ve Laura çiftinin, iki kızdan daha sonra üçüncü çocuğu olarak dünyaya geliyor.
VOLEYBOL GENLERİMDE VARDI
Genetik açıdan da şanslı! Ailenin atleti babası… Guidetti anlatıyor: “Bir okulda vücut eğitimi öğretmeniydi. Kalan vakitte hem voleybol birebir vakitte tenis antrenörlüğü yapardı. Aslında profesyonel voleybol antrenörü olmak istermiş fakat okuldaki öğretmenlik işini bırakmaya bir türlü yürek edememiş. O periyotta antrenörlük yeterli bir gelir sağlamıyordu. Annem fotoğraf öğretmeniydi. Ben, babam üzere tam bir spor tutkunuydum… Denemediğim branş kalmadı lakin voleybolun yeri bir diğerdi.” Voleybolun ömrüne ne vakit girdiği sorusunu, “Sanırım anne karnında!” diye yanıtlıyor: “Daha 5-6 yaşındayken konutta tek başıma voleybol oynamaya çalışırdım; ne var ne yok kırdım diyebilirim… Amerika Ulusal Ekibi üst üste iki sefer Olimpiyat Şampiyonu olmuştu. Mahalledeki herkes oyunculara hayranken, benim idolüm antrenörleri Karch Kiraly idi. Çocukken odamın duvarında onun posteri asılıydı. Şu an kendisi epey yakın arkadaşım.”
SPORUN ACIMASIZ DOĞASI…
Yeteneği de vardı… Kentin en uygun kadrosunda oynuyordu. 15-16 yaşına kadar gelecek vaat eden bir sportmen oldu. Ancak… Guidetti devam ediyor: “daha sonra birden boyumun uzaması durdu. Fizikî olarak yetersiz kalacağımı, ekibi riske atmak istemediklerini söylemiş olduler. Benim kadar yetenekli olmasa da fizikî olarak benden daha üstün bir atlete yatırım yapmak istiyorlardı. Ekibin muhtaçlığı bu istikametteydi ve voleybol bir kadro oyunuydu sonuçta. Profesyonel sporun acımasız doğasıyla birinci tanışmam biraz trajik oldu yani… Profesyonel sportmen olmayı fazlaca istediğim için bir süre diğer branşları denedim lakin bir yerde başıma dank etti. Voleyboldan öteki bir branşta başarılı olsam bile memnun olmayacaktım. O yüzden voleybola döndüm ve bütün gücümü uygun bir antrenör olmak için harcamaya karar verdim.”
Sene 1995 Volley Spezzano
RAHATIMI BOZMAKTAN HİÇ ÇEKİNMEM!’
Bu sonucu verdikten daha sonra, her şey fazlaca süratli ilerledi. 1995-1998 ortası antrenörlüğünü yaptığı Spezzano Kulübü birinci lige yükseldi. Amerika ve Almanya Ulusal gruplarıyla çalıştı. Guidetti, “Ne istediğini bilir, onun için çalışırsan her şey süratli ilerler!” diyor. hayatının dönüm noktası VakıfBank SK ile yollarının kesişmesi olmuş: “Rahatımı bozmaktan hiç çekinmem. Disiplinin her ortamda karşılık nazaranceğine inanıyorum. VakıfBank’ın gayesi, vizyonu, voleybola yatırım yapma dileği beni fazlaca heyecanlandırmıştı.” Guidetti 2008 yılında Türkiye’ye geldi. Birinci dönem hayal kırıklığı oldu, lakin kulüp idaresi ona güveniyordu. “İnsanlar sana fırsat verdiğinde buna karşılık vermeniz gerekir… Bu inanç hissi ülkeye de bağlanmama niye oldu. O günden daha sonra epey hoş işler başardık” diyen Guidetti, Türkiye’de VakıfBank’ı 2012–2013 döneminde Türkiye Ligi, Türkiye Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaptı. Akabinde gelen 73 resmi maçlık galibiyet serisiyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. VakıfBank bugün, ‘Türkiye’nin milletlerarası alanda en hayli kupa kazanan takımı’ unvanına sahip…
‘FUTBOLSEVERLERİN BİLE İLGİSİNİ KAZANDIK’
Giovanni Guidetti, 2017 yılından beri Bayan Ulusal Voleybol Takımı’nı da çalıştırıyor. Filenin Sultanları geçen yıl Tokyo Olimpiyatları’nda çeyrek finale kadar kalarak bize heyecan yaşattı. Guidetti, “Milli Ekip ve kulüpler bazında o denli muvaffakiyetler elde ettik ki futbolseverlerin bile bayan voleyboluna ilgi ve sevgi duymasını sağlar olduk. Bu beni fazlaca keyifli ediyor” diyor: “Hem Ulusal Takım’da birebir vakitte VakıfBank’ta atletlerimiz Türk bayanın aydınlık yüzünü, yeteneğini, çalışkanlığını tüm dünyada en düzgün biçimde temsil ediyor. Deplasman maçlarımızı bile dolu tribünlerde oynuyoruz, bilet almak için beşerler yağmurda kuyrukta bekliyor.”
DÜZGÜN İNSAN ÂLÂ LİDERDİR’
Antrenörlük sıkıntı bir iş midir? Kalabalıkları yönetim etmenin bir sırrı var mıdır? Diyor ki: “İyi bir insan olmak ömrün her alanında yardımcı olur. Herkesle teğe bir ilgilenmek sizi önder olarak ileri taşıyacak, ekibinizin itimadını arttıracaktır. Sonuçta biz makinelerle çalışmıyoruz, beşerlerle çalışıyoruz. Birinin sizi takdir ettiğini bilmek motivasyonunu arttırır. Başkan olarak hem cana yakın birebir vakitte talepkâr olmalıyız. Farklı karakterlerden heyeti ekiplerde tıpkı arzuyu aşılayabilirseniz muvaffakiyete ulaşırsınız.”
‘EV-KULÜP-HAVAALANI ÜÇGENİ’
Artık 14 yıldır Türkiye’de… Bir İtalyan’ın gözünden İstanbul’da yaşamak nasıl bir şeydir? Şöyle yanıtlıyor: “Benim için yesyeni bir kent, bir kültürdü burası… Ancak beşerlerle kolay anlaşabilen biriyim. Profesyonel sporun arasındayseniz disiplinli bir hayat yaşamak zorundasınız. İdman, kamp, deplasman, turnuva derken daha fazlaca mesken, kulüp ve havaalanı üçgeninde bir hayat geçiriyorum. Vakit bulduğumda mutfağa girip sevdiklerime yemek hazırlıyorum. İtalyan mutfağını fazlaca sevsem de Türk yemeklerinden bilhassa de tatlılarından fazlaca keyif alıyorum. Burada yaşamaktan son derece memnunum. esasen o yüzden bir aile kurup çocuğumu burada büyütmek istedim… Türkçem fazlaca uygun olmasa da kendimi bu ülkenin bir kesimi olarak hissediyorum!” Devrin kulüp lideri İlker Aycı’yla birlikte kız isteme merasimini gerçekleştiren Guidetti, 2013 yılında voleybolcu Bahar Toksoy ile dünya konutuna girmişti. Çiftin 2018 yılında doğan Alison isimli bir çocukları var…
Giovanni Guidetti Yarının Sultanları ile
YARININ SULTANLARINI YETİŞTİRİYOR
Giovanni Guidetti’nin bir de şahsi toplumsal sorumluluk projesi var: Yarının Sultanları… Şöyle anlatıyor: “10 yıldan uzun müddettir Türkiye’deyim… Burası bana ömrümün en hoş anlarını verdi. Karşılığında kupalar dışında de bir şeyler vermem gerekiyordu. Kız çocuklarına fırsat eşitliği sağlamak, onları voleybol ile tanıştırmak, teşvik etmek istedim. Gayretlerimiz Birleşmiş Milletler tarafınca ödüllendirildi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın dayanağını aldı.” İzlenimleri nasıl? Karşılığı: “İlk etap için Bitlis’teydik. Kız çocukları fevkalade bir istekle idmana gelmişlerdi. Okul formalarıyla oynayanlar oldu fakat o denli süratli öğreniyor, birbirlerine o kadar hoş takviye oluyorlardı ki voleybolu sevmeye başladıklarını çabucak hissediyordunuz!”
FANATİK BİR U2 HAYRANI
“Çocukluk anılarımda daima epey keyifli yaz tatilleri var. O denli lüks tatiller gelmesin aklınıza! Dağda, kampta, deniz kenarında, tabiatla iç içe sıradan fakat keyifli tatiller… Orta halli bir aileydik lakin birden fazla vakit istediğimizi yapabiliyorduk. Küçüklüğümde mahallede spor turnuvaları düzenler, herkesi yarıştırırdım. 16- 17 yaşlarında yaz okullarında voleybol antrenörlüğü yapmaya başladım. Spor gazeteciliğine de merak sarmıştım. Hatta bir süre spor medyasında çalıştım. Müziğe kendimi bildim bileli ilgim var. Voleyboldan daha sonra en büyük tutkum! 13–14 yaşlarında gitar çalmaya başlama sebebim U2 hayranı olmam. O kadar büyük bir hayranlığım vardı ki para kazanmaya başladığım birinci senelerda elime geçen her şeyi küçük küçük biriktirip 19 yaşında Amerika’da U2 konserine gittim. En sevdiğim yemekler de pizza, tortellini ve gelato (dondurma). Tipik bir İtalyanım ben!”
BEŞ TAVSİYE
1- İşinizi tutkuyla yapın, birinci günkü heyecanınızı kaybettiğinizi hissederseniz boşuna zorlamayın.
2- Sporda yeteneğiniz sizi kesinlikle bir yerlere getirir fakat orada kalmanızı sağlayan şey her vakit çalışkanlığınız ve disiplininiz olacak.
3- Cesaretli olun. Kusur yapmadan asla öğrenemezsiniz, kusur yapmaktan korkmayın.
4- Kendiniz olmaktan vazgeçmeyin fakat kendinizi geliştirmez ve geri bildirime açık şayet olmazsanız, asla kendinizin en düzgün versiyonuna ulaşamayacağınızı da bilin.
5- Başarılarınızı kutlayın, kendinizi ödüllendirin. Ancak unutmayın ki en başarılı olduğunuz anda kendinize ‘Neyi daha düzgün yapabilirdim?’ diye sorarsanız, epeyce daha başarılı olabilirsiniz.
‘TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ’ MİSYONU…
Guidetti, eşi Bahar Toksoy ile UNDP’nin ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu’ unvanını taşıyor… “Bu benim için güç bir iş değil, büyük bir sorumluluk. Yalnızca Türkiye’de değil, ne yazık ki dünya genelinde bayan ve erkeğin toplumsal rolleri içinde bir dengesizlik var ve bu bayanların potansiyellerini gerçekleştirmeleri önünde fazlaca büyük bir pürüz…” diyor.
İşte o röportaj:
Kıssası 1972 yılında, İtalya’nın kuzeyindeki Modena kentinde başlıyor… Yaklaşık 250 bin nüfuslu, kırsalı ve huzuru bol, yaşaması kolay bu sakin yerin iki özelliği var. Biri dünyanın en itibarlı araba markaları Ferrari ve Maserati’ye konut sahipliği yapması… İkincisiyse İtalya’da voleybol sevenlerin futbol sevenlerden daha fazla olduğu tahminen de tek kent olması! Giovanni Guidetti, “Kış ayları inanılmaz sisli geçerdi ve açık havada bir şeyler yapmak imkansızlaşırdı. Havalar berbat diye spor yapmaktan vazgeçmeyen bir kentte futboldan fazla her mevsim oynanan voleybol hayli popülerdi” diye başlıyor: “Modena’da her insanın oynamayı ve izlemeyi en epey sevdiği spor voleyboldu. yıllar boyunca, İtalya’nın en âlâ bayan ve erkek voleybol ekiplerinin buradan çıkmasının sebebi de buydu.” Guidetti işte bu havası, suyu voleybol olan kasabada Adriano ve Laura çiftinin, iki kızdan daha sonra üçüncü çocuğu olarak dünyaya geliyor.
VOLEYBOL GENLERİMDE VARDI
Genetik açıdan da şanslı! Ailenin atleti babası… Guidetti anlatıyor: “Bir okulda vücut eğitimi öğretmeniydi. Kalan vakitte hem voleybol birebir vakitte tenis antrenörlüğü yapardı. Aslında profesyonel voleybol antrenörü olmak istermiş fakat okuldaki öğretmenlik işini bırakmaya bir türlü yürek edememiş. O periyotta antrenörlük yeterli bir gelir sağlamıyordu. Annem fotoğraf öğretmeniydi. Ben, babam üzere tam bir spor tutkunuydum… Denemediğim branş kalmadı lakin voleybolun yeri bir diğerdi.” Voleybolun ömrüne ne vakit girdiği sorusunu, “Sanırım anne karnında!” diye yanıtlıyor: “Daha 5-6 yaşındayken konutta tek başıma voleybol oynamaya çalışırdım; ne var ne yok kırdım diyebilirim… Amerika Ulusal Ekibi üst üste iki sefer Olimpiyat Şampiyonu olmuştu. Mahalledeki herkes oyunculara hayranken, benim idolüm antrenörleri Karch Kiraly idi. Çocukken odamın duvarında onun posteri asılıydı. Şu an kendisi epey yakın arkadaşım.”
SPORUN ACIMASIZ DOĞASI…
Yeteneği de vardı… Kentin en uygun kadrosunda oynuyordu. 15-16 yaşına kadar gelecek vaat eden bir sportmen oldu. Ancak… Guidetti devam ediyor: “daha sonra birden boyumun uzaması durdu. Fizikî olarak yetersiz kalacağımı, ekibi riske atmak istemediklerini söylemiş olduler. Benim kadar yetenekli olmasa da fizikî olarak benden daha üstün bir atlete yatırım yapmak istiyorlardı. Ekibin muhtaçlığı bu istikametteydi ve voleybol bir kadro oyunuydu sonuçta. Profesyonel sporun acımasız doğasıyla birinci tanışmam biraz trajik oldu yani… Profesyonel sportmen olmayı fazlaca istediğim için bir süre diğer branşları denedim lakin bir yerde başıma dank etti. Voleyboldan öteki bir branşta başarılı olsam bile memnun olmayacaktım. O yüzden voleybola döndüm ve bütün gücümü uygun bir antrenör olmak için harcamaya karar verdim.”
Sene 1995 Volley Spezzano
RAHATIMI BOZMAKTAN HİÇ ÇEKİNMEM!’
Bu sonucu verdikten daha sonra, her şey fazlaca süratli ilerledi. 1995-1998 ortası antrenörlüğünü yaptığı Spezzano Kulübü birinci lige yükseldi. Amerika ve Almanya Ulusal gruplarıyla çalıştı. Guidetti, “Ne istediğini bilir, onun için çalışırsan her şey süratli ilerler!” diyor. hayatının dönüm noktası VakıfBank SK ile yollarının kesişmesi olmuş: “Rahatımı bozmaktan hiç çekinmem. Disiplinin her ortamda karşılık nazaranceğine inanıyorum. VakıfBank’ın gayesi, vizyonu, voleybola yatırım yapma dileği beni fazlaca heyecanlandırmıştı.” Guidetti 2008 yılında Türkiye’ye geldi. Birinci dönem hayal kırıklığı oldu, lakin kulüp idaresi ona güveniyordu. “İnsanlar sana fırsat verdiğinde buna karşılık vermeniz gerekir… Bu inanç hissi ülkeye de bağlanmama niye oldu. O günden daha sonra epey hoş işler başardık” diyen Guidetti, Türkiye’de VakıfBank’ı 2012–2013 döneminde Türkiye Ligi, Türkiye Kupası ve Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaptı. Akabinde gelen 73 resmi maçlık galibiyet serisiyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. VakıfBank bugün, ‘Türkiye’nin milletlerarası alanda en hayli kupa kazanan takımı’ unvanına sahip…
‘FUTBOLSEVERLERİN BİLE İLGİSİNİ KAZANDIK’
Giovanni Guidetti, 2017 yılından beri Bayan Ulusal Voleybol Takımı’nı da çalıştırıyor. Filenin Sultanları geçen yıl Tokyo Olimpiyatları’nda çeyrek finale kadar kalarak bize heyecan yaşattı. Guidetti, “Milli Ekip ve kulüpler bazında o denli muvaffakiyetler elde ettik ki futbolseverlerin bile bayan voleyboluna ilgi ve sevgi duymasını sağlar olduk. Bu beni fazlaca keyifli ediyor” diyor: “Hem Ulusal Takım’da birebir vakitte VakıfBank’ta atletlerimiz Türk bayanın aydınlık yüzünü, yeteneğini, çalışkanlığını tüm dünyada en düzgün biçimde temsil ediyor. Deplasman maçlarımızı bile dolu tribünlerde oynuyoruz, bilet almak için beşerler yağmurda kuyrukta bekliyor.”
DÜZGÜN İNSAN ÂLÂ LİDERDİR’
Antrenörlük sıkıntı bir iş midir? Kalabalıkları yönetim etmenin bir sırrı var mıdır? Diyor ki: “İyi bir insan olmak ömrün her alanında yardımcı olur. Herkesle teğe bir ilgilenmek sizi önder olarak ileri taşıyacak, ekibinizin itimadını arttıracaktır. Sonuçta biz makinelerle çalışmıyoruz, beşerlerle çalışıyoruz. Birinin sizi takdir ettiğini bilmek motivasyonunu arttırır. Başkan olarak hem cana yakın birebir vakitte talepkâr olmalıyız. Farklı karakterlerden heyeti ekiplerde tıpkı arzuyu aşılayabilirseniz muvaffakiyete ulaşırsınız.”
‘EV-KULÜP-HAVAALANI ÜÇGENİ’
Artık 14 yıldır Türkiye’de… Bir İtalyan’ın gözünden İstanbul’da yaşamak nasıl bir şeydir? Şöyle yanıtlıyor: “Benim için yesyeni bir kent, bir kültürdü burası… Ancak beşerlerle kolay anlaşabilen biriyim. Profesyonel sporun arasındayseniz disiplinli bir hayat yaşamak zorundasınız. İdman, kamp, deplasman, turnuva derken daha fazlaca mesken, kulüp ve havaalanı üçgeninde bir hayat geçiriyorum. Vakit bulduğumda mutfağa girip sevdiklerime yemek hazırlıyorum. İtalyan mutfağını fazlaca sevsem de Türk yemeklerinden bilhassa de tatlılarından fazlaca keyif alıyorum. Burada yaşamaktan son derece memnunum. esasen o yüzden bir aile kurup çocuğumu burada büyütmek istedim… Türkçem fazlaca uygun olmasa da kendimi bu ülkenin bir kesimi olarak hissediyorum!” Devrin kulüp lideri İlker Aycı’yla birlikte kız isteme merasimini gerçekleştiren Guidetti, 2013 yılında voleybolcu Bahar Toksoy ile dünya konutuna girmişti. Çiftin 2018 yılında doğan Alison isimli bir çocukları var…
Giovanni Guidetti Yarının Sultanları ile
YARININ SULTANLARINI YETİŞTİRİYOR
Giovanni Guidetti’nin bir de şahsi toplumsal sorumluluk projesi var: Yarının Sultanları… Şöyle anlatıyor: “10 yıldan uzun müddettir Türkiye’deyim… Burası bana ömrümün en hoş anlarını verdi. Karşılığında kupalar dışında de bir şeyler vermem gerekiyordu. Kız çocuklarına fırsat eşitliği sağlamak, onları voleybol ile tanıştırmak, teşvik etmek istedim. Gayretlerimiz Birleşmiş Milletler tarafınca ödüllendirildi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın dayanağını aldı.” İzlenimleri nasıl? Karşılığı: “İlk etap için Bitlis’teydik. Kız çocukları fevkalade bir istekle idmana gelmişlerdi. Okul formalarıyla oynayanlar oldu fakat o denli süratli öğreniyor, birbirlerine o kadar hoş takviye oluyorlardı ki voleybolu sevmeye başladıklarını çabucak hissediyordunuz!”
FANATİK BİR U2 HAYRANI
“Çocukluk anılarımda daima epey keyifli yaz tatilleri var. O denli lüks tatiller gelmesin aklınıza! Dağda, kampta, deniz kenarında, tabiatla iç içe sıradan fakat keyifli tatiller… Orta halli bir aileydik lakin birden fazla vakit istediğimizi yapabiliyorduk. Küçüklüğümde mahallede spor turnuvaları düzenler, herkesi yarıştırırdım. 16- 17 yaşlarında yaz okullarında voleybol antrenörlüğü yapmaya başladım. Spor gazeteciliğine de merak sarmıştım. Hatta bir süre spor medyasında çalıştım. Müziğe kendimi bildim bileli ilgim var. Voleyboldan daha sonra en büyük tutkum! 13–14 yaşlarında gitar çalmaya başlama sebebim U2 hayranı olmam. O kadar büyük bir hayranlığım vardı ki para kazanmaya başladığım birinci senelerda elime geçen her şeyi küçük küçük biriktirip 19 yaşında Amerika’da U2 konserine gittim. En sevdiğim yemekler de pizza, tortellini ve gelato (dondurma). Tipik bir İtalyanım ben!”
BEŞ TAVSİYE
1- İşinizi tutkuyla yapın, birinci günkü heyecanınızı kaybettiğinizi hissederseniz boşuna zorlamayın.
2- Sporda yeteneğiniz sizi kesinlikle bir yerlere getirir fakat orada kalmanızı sağlayan şey her vakit çalışkanlığınız ve disiplininiz olacak.
3- Cesaretli olun. Kusur yapmadan asla öğrenemezsiniz, kusur yapmaktan korkmayın.
4- Kendiniz olmaktan vazgeçmeyin fakat kendinizi geliştirmez ve geri bildirime açık şayet olmazsanız, asla kendinizin en düzgün versiyonuna ulaşamayacağınızı da bilin.
5- Başarılarınızı kutlayın, kendinizi ödüllendirin. Ancak unutmayın ki en başarılı olduğunuz anda kendinize ‘Neyi daha düzgün yapabilirdim?’ diye sorarsanız, epeyce daha başarılı olabilirsiniz.
‘TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ’ MİSYONU…
Guidetti, eşi Bahar Toksoy ile UNDP’nin ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu’ unvanını taşıyor… “Bu benim için güç bir iş değil, büyük bir sorumluluk. Yalnızca Türkiye’de değil, ne yazık ki dünya genelinde bayan ve erkeğin toplumsal rolleri içinde bir dengesizlik var ve bu bayanların potansiyellerini gerçekleştirmeleri önünde fazlaca büyük bir pürüz…” diyor.