İlkadım ilçesi Kale Mahallesi’ndeki Atatürk Parkı’na 3 Şubat günü ciple gelen 2 kişi, Onur Anıtı’na halat bağlayıp, çekmeye çalıştı. Etraftakiler reaksiyon gösterince şüpheliler, ipi bırakıp kaçtı. İhbar üzerine çalışma başlatan gruplar, şüphelilerin kaçtığı aracın plakasını tespit etti.
Polis, 13 başka cürümden toplam 38 belgeleri bulunan kuzenler Celal Rahman Fidan ve Batuhan Fidan’ı yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının akabinde adliyeye sevk edilen 2 kuşkulu, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
4 GÜN HÜRMET NÖBETİ
Olayın akabinde binlerce kişi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ‘anıta saygı’ nöbeti başlattı. Anıt etrafında belediyelerce kurulan çadırlarda gece gündüz nöbet tutan kalabalıklar, 4 gün boyunca İstiklal, İzmir ve Onuncu Yıl marşlarını söyleyerek saldırıyı kınadı. Akına reaksiyon için bir ortaya gelen belediye ve siyasi partilerin vilayet liderleri da ortak açıklama yaptı.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 kuzen hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Kuzenler hakkında ‘Atatürk aleyhine işlenen suçlar’ ve ‘kamu malına ziyan vermek’ cürümlerinden 9’ar yıla kadar mahpus cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
ANITA ZİYAN VERME FİKRİ VARMIŞ
İddianamede, Onur Anıtı’na saldırıyı öncesinden planlayan Celal Rahman Fidan’ın cep telefonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kötüleyen görüntü ve bildiriler bulunduğuna, Batuhan Fidan ile yaptığı konuşmada “Gönlümün rahatlaması için Atatürk Anıtı’nı yıkmam lazım” söylemiş olduğine, anıta ziyan verme fikrinde olduğuna ve bunu açıkça tabir ettiğine yer verildi. Şüphelinin akın daha sonrası ise Fidan’a “Anıtı yerinden bile oynatamadım, yıkamadım. Yıksaydım evvel gönlümü rahatlatır, daha sonra bir değişikliğin ateşini başlatmış olurdum” dediği de iddianamede yer aldı.
‘ALT SONDAN UZAKLAŞTIRILARAK CEZALANDIRILMALI’
Onur Anıtı’nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a gelişi anısına Samsun halkı tarafınca yaptırıldığı vurgulanan iddianamede, “29 Ekim 1931 yılında düstura monte edilen heykel, 91 yıldır Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı yerde bulunmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şahlanmış at üzerinde mareşal üniformasıyla tasvir eden ve tarafı batıya dönük olan heykel, korkusuzluk ve Türk milletinin gücüyle Ulusal Gayret’i temsil etmektedir. Ankara ve İzmir’de bulunan Atatürk heykelleriyle bir arada sembol haline gelen Atatürk Onur Anıtı, bununla birlikte Samsun kentinin de sembolü olmuştur. Şüphelilerin, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Kabahatler Hakkında Kanun’un 2/1. hususunda bulunan nitelikli hallerin ikisine de ihlal etmeleri, bir aksiyon ile iki başka cürmü fikri içtima ile işlemeleri, Atatürk Onur Anıtı’nın üstte belirtilen ehemmiyeti ve özellikleri de kıymetlendirilerek aksiyonlarının tartısı ve yoğunluğu dikkate alınarak ceza tayininde alt sondan uzaklaştırılarak 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Cürümler Hakkında Kanun’a Muhalefet ve Kamu Malına Ziyan Verme hatalarından başka ayrı cezalandırılmaları” denildi.
Polis, 13 başka cürümden toplam 38 belgeleri bulunan kuzenler Celal Rahman Fidan ve Batuhan Fidan’ı yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının akabinde adliyeye sevk edilen 2 kuşkulu, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
4 GÜN HÜRMET NÖBETİ
Olayın akabinde binlerce kişi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi ‘anıta saygı’ nöbeti başlattı. Anıt etrafında belediyelerce kurulan çadırlarda gece gündüz nöbet tutan kalabalıklar, 4 gün boyunca İstiklal, İzmir ve Onuncu Yıl marşlarını söyleyerek saldırıyı kınadı. Akına reaksiyon için bir ortaya gelen belediye ve siyasi partilerin vilayet liderleri da ortak açıklama yaptı.
Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 kuzen hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Kuzenler hakkında ‘Atatürk aleyhine işlenen suçlar’ ve ‘kamu malına ziyan vermek’ cürümlerinden 9’ar yıla kadar mahpus cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
ANITA ZİYAN VERME FİKRİ VARMIŞ
İddianamede, Onur Anıtı’na saldırıyı öncesinden planlayan Celal Rahman Fidan’ın cep telefonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kötüleyen görüntü ve bildiriler bulunduğuna, Batuhan Fidan ile yaptığı konuşmada “Gönlümün rahatlaması için Atatürk Anıtı’nı yıkmam lazım” söylemiş olduğine, anıta ziyan verme fikrinde olduğuna ve bunu açıkça tabir ettiğine yer verildi. Şüphelinin akın daha sonrası ise Fidan’a “Anıtı yerinden bile oynatamadım, yıkamadım. Yıksaydım evvel gönlümü rahatlatır, daha sonra bir değişikliğin ateşini başlatmış olurdum” dediği de iddianamede yer aldı.
‘ALT SONDAN UZAKLAŞTIRILARAK CEZALANDIRILMALI’
Onur Anıtı’nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a gelişi anısına Samsun halkı tarafınca yaptırıldığı vurgulanan iddianamede, “29 Ekim 1931 yılında düstura monte edilen heykel, 91 yıldır Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı yerde bulunmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şahlanmış at üzerinde mareşal üniformasıyla tasvir eden ve tarafı batıya dönük olan heykel, korkusuzluk ve Türk milletinin gücüyle Ulusal Gayret’i temsil etmektedir. Ankara ve İzmir’de bulunan Atatürk heykelleriyle bir arada sembol haline gelen Atatürk Onur Anıtı, bununla birlikte Samsun kentinin de sembolü olmuştur. Şüphelilerin, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Kabahatler Hakkında Kanun’un 2/1. hususunda bulunan nitelikli hallerin ikisine de ihlal etmeleri, bir aksiyon ile iki başka cürmü fikri içtima ile işlemeleri, Atatürk Onur Anıtı’nın üstte belirtilen ehemmiyeti ve özellikleri de kıymetlendirilerek aksiyonlarının tartısı ve yoğunluğu dikkate alınarak ceza tayininde alt sondan uzaklaştırılarak 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Cürümler Hakkında Kanun’a Muhalefet ve Kamu Malına Ziyan Verme hatalarından başka ayrı cezalandırılmaları” denildi.