- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,756
IMF, Fed’in beklenenden daha süratli biçimde faiz artışlarına gitmesinin finansal piyasaları sarsabileceğine, gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para ünitelerinde kıymet kayıplarına niye olabileceğine dikkat çekti.
ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artırmaya hazırlanırken, Milletlerarası Para Fonu’ndan (IMF) gelişmekte olan ülkeler için ikaz geldi.
IMF’nin internet sitesinde “Gelişmekte olan ekonomiler Fed’in sıkılaşmasına hazırlanmalı” başlığıyla yayımlanan yazıda, Fed’in beklenenden daha süratli biçimde faiz artışlarına gitmesinin finansal piyasaları sarsabileceği ve global olarak finansal şartları sıkılaştırabileceği açıklandı.
Yazıda, bu gelişmelerin, ABD’de talep düşüşünün yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para ünitelerinde paha kayıplarına niye olabileceğine dikkat çekildi.
Yüzde 36’lık enflasyona karşın yüzde 14’lük siyaset faizine sahip olan Türkiye, gelişmekte olan ülkeler içinde gerçek faizin en düşük olduğu ülke pozisyonunda.
‘DURUM DEĞİŞTİ’
Yazıdan satır başları şu biçimde:
*Geçen yılın büyük kısmında, istikrarsız ekonomik toparlanma ve arz darboğazlarında yavaş bir çözülme şartlarında yatırımcılar ABD enflasyonunda süreksiz bir yükselişi fiyatladı lakin artık durum değişti.
*Fiyat artış suratı, son 40 yılın en yüksek düzeyinde ve sıkı işgücü piyasası fiyat artışlarını birlikteinde getirmeye başladı. Omicron varyantı, enflasyonda arz istikametli baskılara dair telaşları artırdı. Fed, geçen ay varlık alımlarını azaltma suratını artırma sonucu alırken enflasyondaki gelişmelere temel faktör olarak olarak işaret etti.
BELİRSİZLİKLER ARTTI
*Bu gelişmeler, gelişmekte olan ülkelerdeki belirsizlikleri artırdı. Bu ülkeler, hem enflasyonda tıpkı vakitte kamu borçlarında yükselişle karşı karşıya. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borçlarının ulusal gelire oranında son iki yılda ortalama 10 puanlık artış var ve 2021’de ortalama oran yüzde 64’e ulaştı. Bu ülkelerin ekonomilerindeki toparlanma ve iş gücü piyasaları, ABD’ye kıyasla daha zayıf.
*Dolar cinsi borçlanma maliyetleri biroldukça ülke için düşük kalmaya devam etse de, enflasyon korkuları niçiniyle ortalarında Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’nın da olduğu birtakım ülkeler faiz artırmaya başladı.
*ABD’de büyümenin kuvvetli olmasını beklemeye devam ediyoruz. Enflasyon, tedarik zincirindeki problemlerin hafifçelemesi ve mali daralmanın talebi baskılamasıyla 2022’nin ikinci yarısında muhtemelen yavaşlayacaktır. Fed’in faizleri daha süratli artıracağı halindeki yönlendirmesi, ekonomik görünüme dair piyasa değerlendirmesinde önemli bir değişikliğe niye olmadı.
BEKLENENDEN DAHA SÜRATLİ FAİZ ARTIŞI OLURSA…
*Tarih, sıkılaştırmanın kademeli, bağlantısı güzel yapılmış ve güçlenen bir toparlanmaya cevap olması durumunda, gelişmekte olan piyasalar üstündeki tesirlerin muhtemelen yumuşak olduğunu gösteriyor. bu biçimde bir durumda da gelişen ülke para üniteleri kıymet kaybedebilir fakat dış talep, artan finansal maliyetlerin tesirini telafi edebilir.
*Öte yandan, ABD’de fiyat enflasyonunun daha geniş tabanlı olması ya da arz darboğazlarının devam etmesi, meblağların beklenenden daha fazla artmasına niye olup enflasyonun daha da hızlanmasına niye olabilir. bu biçimdesi bir durumda, Fed’in daha süratli faiz artırması finansal piyasaları sarsabilir ve global ölçekte finansal şartları sıkılaştırabilir. Bu gelişmeler, ABD’de talep düşüşünün ve ticaret yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para ünitelerinde kıymet kayıplarına niye olabileceğine dikkat çekildi.
ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artırmaya hazırlanırken, Milletlerarası Para Fonu’ndan (IMF) gelişmekte olan ülkeler için ikaz geldi.
IMF’nin internet sitesinde “Gelişmekte olan ekonomiler Fed’in sıkılaşmasına hazırlanmalı” başlığıyla yayımlanan yazıda, Fed’in beklenenden daha süratli biçimde faiz artışlarına gitmesinin finansal piyasaları sarsabileceği ve global olarak finansal şartları sıkılaştırabileceği açıklandı.
Yazıda, bu gelişmelerin, ABD’de talep düşüşünün yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para ünitelerinde paha kayıplarına niye olabileceğine dikkat çekildi.
Yüzde 36’lık enflasyona karşın yüzde 14’lük siyaset faizine sahip olan Türkiye, gelişmekte olan ülkeler içinde gerçek faizin en düşük olduğu ülke pozisyonunda.
‘DURUM DEĞİŞTİ’
Yazıdan satır başları şu biçimde:
*Geçen yılın büyük kısmında, istikrarsız ekonomik toparlanma ve arz darboğazlarında yavaş bir çözülme şartlarında yatırımcılar ABD enflasyonunda süreksiz bir yükselişi fiyatladı lakin artık durum değişti.
*Fiyat artış suratı, son 40 yılın en yüksek düzeyinde ve sıkı işgücü piyasası fiyat artışlarını birlikteinde getirmeye başladı. Omicron varyantı, enflasyonda arz istikametli baskılara dair telaşları artırdı. Fed, geçen ay varlık alımlarını azaltma suratını artırma sonucu alırken enflasyondaki gelişmelere temel faktör olarak olarak işaret etti.
BELİRSİZLİKLER ARTTI
*Bu gelişmeler, gelişmekte olan ülkelerdeki belirsizlikleri artırdı. Bu ülkeler, hem enflasyonda tıpkı vakitte kamu borçlarında yükselişle karşı karşıya. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borçlarının ulusal gelire oranında son iki yılda ortalama 10 puanlık artış var ve 2021’de ortalama oran yüzde 64’e ulaştı. Bu ülkelerin ekonomilerindeki toparlanma ve iş gücü piyasaları, ABD’ye kıyasla daha zayıf.
*Dolar cinsi borçlanma maliyetleri biroldukça ülke için düşük kalmaya devam etse de, enflasyon korkuları niçiniyle ortalarında Brezilya, Rusya ve Güney Afrika’nın da olduğu birtakım ülkeler faiz artırmaya başladı.
*ABD’de büyümenin kuvvetli olmasını beklemeye devam ediyoruz. Enflasyon, tedarik zincirindeki problemlerin hafifçelemesi ve mali daralmanın talebi baskılamasıyla 2022’nin ikinci yarısında muhtemelen yavaşlayacaktır. Fed’in faizleri daha süratli artıracağı halindeki yönlendirmesi, ekonomik görünüme dair piyasa değerlendirmesinde önemli bir değişikliğe niye olmadı.
BEKLENENDEN DAHA SÜRATLİ FAİZ ARTIŞI OLURSA…
*Tarih, sıkılaştırmanın kademeli, bağlantısı güzel yapılmış ve güçlenen bir toparlanmaya cevap olması durumunda, gelişmekte olan piyasalar üstündeki tesirlerin muhtemelen yumuşak olduğunu gösteriyor. bu biçimde bir durumda da gelişen ülke para üniteleri kıymet kaybedebilir fakat dış talep, artan finansal maliyetlerin tesirini telafi edebilir.
*Öte yandan, ABD’de fiyat enflasyonunun daha geniş tabanlı olması ya da arz darboğazlarının devam etmesi, meblağların beklenenden daha fazla artmasına niye olup enflasyonun daha da hızlanmasına niye olabilir. bu biçimdesi bir durumda, Fed’in daha süratli faiz artırması finansal piyasaları sarsabilir ve global ölçekte finansal şartları sıkılaştırabilir. Bu gelişmeler, ABD’de talep düşüşünün ve ticaret yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına ve para ünitelerinde kıymet kayıplarına niye olabileceğine dikkat çekildi.