Ülkemizde ve dünya genelinde yüzde 20 oranında görülme sıklığı olan İBS’nin insanların hayat kalitesini olumsuz etkileyen değerli bir sıhhat sorunu olduğunu belirten Türk Gastroenteroloji Derneği Lideri Prof. Dr. Dilek Oğuz, “Bu hastaların son üç ayda haftada en az bir gün yinelayan karın ağrısı olabilir. Bayanlarda daha sık ve 50 yaşından daha ergenlerde görülüyor. Fakat hastaların lakin yüzde 15’i tıbbı yardım için başvuruyor. Hastalığın sebebi tam aydınlatılamamış olmakla birlikte beyin bağırsak ekseninde iki istikametli sistemsiz bağlantı sözkonusu. Ayrıyeten genetik faktörler, kişilik özellikleri, gerilime fizyolojik yanıttaki değişiklikler üzere etkenler de hastalığın gelişmesinde tesirli. İki yıldır süren Kovid-19 pandemisinde İBS semptomlarında da bir artış ortaya çıktı. Bunun mümkün niçinlerinden biri yeni tip koronavirüsünün mide-bağırsak sistemini etkilemesi, oburu ise yaşanan yaygın gerilimin hastalığı tetiklemesi olabilir” dedi.
İBS’nin bağırsak hastalıkları, çölyak hastalığı ve karbonhidrat emilim bozuklukları ile de karışabildiğini söyleyen Prof. Dr. Oğuz, “İBS, Gastroenteroloji uzmanlarının en sık gördüğü olgular içinde, aile doktorları içinde en çok koyulan 4. teşhistir. Tedaviye dirençli ve güç ikna olan hastalar gastroenteroloji Doktorlarına başvurmalı” dedi.
İBS’nin bağırsak hastalıkları, çölyak hastalığı ve karbonhidrat emilim bozuklukları ile de karışabildiğini söyleyen Prof. Dr. Oğuz, “İBS, Gastroenteroloji uzmanlarının en sık gördüğü olgular içinde, aile doktorları içinde en çok koyulan 4. teşhistir. Tedaviye dirençli ve güç ikna olan hastalar gastroenteroloji Doktorlarına başvurmalı” dedi.