- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 3,115
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyleki:
“İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ait kararların alınacağı değerli bir doruğa iştirak edeceğiz.
NATO farklılaşan tehditler karşısında kendisini güncellerken yeni kaidelere da ahenk sağlıyor. Bu süreçte güvenliğin bölünmezliği dayanışma ve birliktelik başta olmak üzere ittifakın temelinde yer alan karar alma düzeneklerinde ve prensiplerinden taviz verilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye olarak DEAŞ’tan PKK YPG’den Fetö’dan DHKP-C’sine kadar birebir anda birfazlaca terör örgütüyle gayret yürütüyoruz.
Dün Afrin’deki hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’den nasıl kalleş ve yırtıcı bir örgüt olduğunu göstermiştir. Ortalarında bebeklerin tabiplerin hastalarında olduğu 14 sivil akında şehit olmuş 32 kardeşimiz de yaralanmıştır.
Ülkemizin hudutları NATO’nun da hudutlarını oluşturuyor. Biz kendi hudutlarımızı korurken NATO’nun hudutlarını da koruyoruz. Farklı cephelerde verdiğimiz uğraşlarda haklı olarak ittifak ruhuna uygun biçimde hareket edilmesini bekliyoruz.
Tepe sırasındaki müttefiklerimize başta terörizm olmak üzere ülkeye yönelik tehditler karşısında dayanışma göstermelerini beklediğimizi de söz edeceğiz. 1952’den bu yana gereksinim duyulan her periyotta ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye’nin NATO’daki yeri ve ehemmiyeti konusunda bir mihenk taşıdır.
Günümüzde de NATO’nun yüzleştiği sınamalar karşısında sağlam bir müttefik olarak kritik sorumluluklar üstlendik üstleniyoruz. 2030’a giren süreçte Türkiye’nin ittifak ortasındaki rolünün daha da kıymet kazanacağına inanıyoruz. Zirve marjında birtakım müttefik ülke devlet ve hükümet liderleri ile de görüşmeler yapacağız.
Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili sıkıntıları tıpkı vakitte NATO bünyesindeki iş birliğimizi değerlendireceğiz.
NATO tepesi daha sonrasında kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in davetine icabetle Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Türkiye Azerbaycan kardeşliği bölgemizin barış refah ve istikrarının teminatıdır ve bu süreç içerisinde bilhassa de Azerbaycan Karabağ’da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale malum son vermiştir. Bu sefer bununla birlikte bölgede kalıcı barış ve istikrarın da kapısını aralamıştır. Bu fırsatın hiç siyasi hesaplarla heba edilmemesi en büyük temennimizdir.
16 Haziran çarşamba günü A Ulusal Futbol grubumuzun Galler ile oynayacağı maçı da pahalı kardeşim sayın Aliyev ile bir arada izleyeceğiz.
18 Haziran cuma günü ise himayem altında Dışişleri Bakanımızın mesken sahipliğinde düzenlenecek Antalya Diploması Forumuna da katılacağım.”
Soru 1- Biden ile hangi problemleri konuşacaksınız.?
“Öncelikle pek epey problem var masaya yatıracağımız; 24 Nisan bizim için epey olumsuz bir noktadır, gündemimizdedir. Müttefik iki ülke içindeki bu gelişme bizi rahatsız etmiştir. Savunma Endüstrinde masa üstende kalan pek fazlaca bahis var . F-35 mutabakatı var mukaveleye bakılırsa ödemelerimizi yapmamıza karşın teslim alamadığımız bir sözleşme-anlaşma var.! Patriotlar bir daha tıpkı biçimde verilmediği satılmadığı için S-400’leri temin etmiş durumdayız. NATO’nun birlik ve birlikteliğine dayanışmasına güç katacak yani; amasız, fakatsız bir yaklaşımı Amerika’dan görmek istiyoruz ve bir başka adımda da bir biz NATO’dan ve İttifak üyelerinden ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alınmasını telaffuz ve harekette müttefiklik ruhuna uygun hareket edilmesini bekliyoruz.”
Soru 2- Türkiye’nin terörle gayretine kâfi dayanağı sağlamadı. Önderler Doruğu’nda bu mevzu gündeme getirilecek mi.?
“NATO Genel Sekreteri Stoltenberg her vakit olumlu yaklaşımlar içerisinde olmuş bir dostumuzdur. Bu süreç içerisinde de bu olumlu yaklaşımından hiç bir vakit taviz vermedi ve birebir biçimde bu süreci devam ettiren bir dost bir arkadaştır. Alışılmış burada da bir daha ne üzere adımlar atacağız neler yaparız neler yapılabilir bunları da görüşme imkanımız olacak.”
Soru 3- Merkez Bankası’nın rezervleri ne durumda ticaret konusunda yaşanan somut gelişmeler var mı.?
“Şu an da Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar düzeyine ulaşmış vaziyetteyiz. Bu çerçevede yakın vakitte en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin’le fazlaca değerli bir muahedeyi yaptık ve daha evvel için ile 2,4 milyar dolarlık bir swap muahedemiz aslına bakarsanız vardı artık bu sayısı 3,6 milyar dolarlık yeni bir swap muahedesi yaparak 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Kimi malum kendilerine bakılırsa Merkez Bankasının döviz rezervi düşüyor bundan dolayı zil takıp oynayanlar var onların bu oyunlarında bozulmuş oldu çünkü bu 100 milyar dolarla İnşallah artık Başbakanlığın periyodunda 135 milyar dolara kadar çıkmıştık. İnşallah bu tırmanış artık bir daha başlıyor ve bu tırmanışı da devam ettiricez.”
Soru 4-Soru : Marmara Denizi’ndeki çaba kapsamında önemli bir çalışma kelam konusu hem bakanlık hem belediyeler ve çalışmalarını yürütüyorlar. Marmara Denizi’nin müdafaa alanı ilan edilmesi ile gündemde oturum balıkçılar açısından nasıl bir manaya gelecek alınabilecekler mi. ? Zira akıllarında soru işareti var bir taraftan da tarımda kullanılabilmesi için bir çalışma var mı.?
“Dün akşam Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ni yayınladık ve bu genelge ile birlikte de Marmara Denizi Hareket Uyum Şurasını kurduk. İki gün evvel de Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde YÖK’ün organizesi ile üniversitelerimizden tüm hocalarımızla bu okulla ilgisi olan bir ortaya geldik. Biz iletilerimizi verdik YÖk liderimiz bildirilerini verdi ve bunun yanında hocalarımızı da dinleme fırsatımız oldu ve bundan daha sonraki süreçte de birlikte neler yapabiliriz bunları konuştuk. Toplanan müsilajın incelemeler sonucunda ki durumuna nazaran bunlar şayet gübre olmaya müsaitse bunlar gübre olarak kullanılabilir. Bunun sonucunı kim verecek işte bu kurulan takımlar bunların sonucunı verecek ona bakılırsa de bunların adımı atılmış olacak.”
Soru 5- Sözünü akdini yerine getirmiş bir Türkiye var, pekala Türkiye bu görüşmelerden ne kadar sonuç alabilecek.?
“Amerika üzere bir ülkeden Türkiye’nin beklentileri sanki tam manası ile karşılığını buldu mu derseniz bulmadı, temenni ederim ki bundan daha sonraki süreçte bunu bulalım.”
Hibya Haber Ajansı
“İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ait kararların alınacağı değerli bir doruğa iştirak edeceğiz.
NATO farklılaşan tehditler karşısında kendisini güncellerken yeni kaidelere da ahenk sağlıyor. Bu süreçte güvenliğin bölünmezliği dayanışma ve birliktelik başta olmak üzere ittifakın temelinde yer alan karar alma düzeneklerinde ve prensiplerinden taviz verilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye olarak DEAŞ’tan PKK YPG’den Fetö’dan DHKP-C’sine kadar birebir anda birfazlaca terör örgütüyle gayret yürütüyoruz.
Dün Afrin’deki hastaneye yapılan terör saldırısı PKK YPG’den nasıl kalleş ve yırtıcı bir örgüt olduğunu göstermiştir. Ortalarında bebeklerin tabiplerin hastalarında olduğu 14 sivil akında şehit olmuş 32 kardeşimiz de yaralanmıştır.
Ülkemizin hudutları NATO’nun da hudutlarını oluşturuyor. Biz kendi hudutlarımızı korurken NATO’nun hudutlarını da koruyoruz. Farklı cephelerde verdiğimiz uğraşlarda haklı olarak ittifak ruhuna uygun biçimde hareket edilmesini bekliyoruz.
Tepe sırasındaki müttefiklerimize başta terörizm olmak üzere ülkeye yönelik tehditler karşısında dayanışma göstermelerini beklediğimizi de söz edeceğiz. 1952’den bu yana gereksinim duyulan her periyotta ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye’nin NATO’daki yeri ve ehemmiyeti konusunda bir mihenk taşıdır.
Günümüzde de NATO’nun yüzleştiği sınamalar karşısında sağlam bir müttefik olarak kritik sorumluluklar üstlendik üstleniyoruz. 2030’a giren süreçte Türkiye’nin ittifak ortasındaki rolünün daha da kıymet kazanacağına inanıyoruz. Zirve marjında birtakım müttefik ülke devlet ve hükümet liderleri ile de görüşmeler yapacağız.
Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili sıkıntıları tıpkı vakitte NATO bünyesindeki iş birliğimizi değerlendireceğiz.
NATO tepesi daha sonrasında kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in davetine icabetle Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Türkiye Azerbaycan kardeşliği bölgemizin barış refah ve istikrarının teminatıdır ve bu süreç içerisinde bilhassa de Azerbaycan Karabağ’da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale malum son vermiştir. Bu sefer bununla birlikte bölgede kalıcı barış ve istikrarın da kapısını aralamıştır. Bu fırsatın hiç siyasi hesaplarla heba edilmemesi en büyük temennimizdir.
16 Haziran çarşamba günü A Ulusal Futbol grubumuzun Galler ile oynayacağı maçı da pahalı kardeşim sayın Aliyev ile bir arada izleyeceğiz.
18 Haziran cuma günü ise himayem altında Dışişleri Bakanımızın mesken sahipliğinde düzenlenecek Antalya Diploması Forumuna da katılacağım.”
Soru 1- Biden ile hangi problemleri konuşacaksınız.?
“Öncelikle pek epey problem var masaya yatıracağımız; 24 Nisan bizim için epey olumsuz bir noktadır, gündemimizdedir. Müttefik iki ülke içindeki bu gelişme bizi rahatsız etmiştir. Savunma Endüstrinde masa üstende kalan pek fazlaca bahis var . F-35 mutabakatı var mukaveleye bakılırsa ödemelerimizi yapmamıza karşın teslim alamadığımız bir sözleşme-anlaşma var.! Patriotlar bir daha tıpkı biçimde verilmediği satılmadığı için S-400’leri temin etmiş durumdayız. NATO’nun birlik ve birlikteliğine dayanışmasına güç katacak yani; amasız, fakatsız bir yaklaşımı Amerika’dan görmek istiyoruz ve bir başka adımda da bir biz NATO’dan ve İttifak üyelerinden ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate alınmasını telaffuz ve harekette müttefiklik ruhuna uygun hareket edilmesini bekliyoruz.”
Soru 2- Türkiye’nin terörle gayretine kâfi dayanağı sağlamadı. Önderler Doruğu’nda bu mevzu gündeme getirilecek mi.?
“NATO Genel Sekreteri Stoltenberg her vakit olumlu yaklaşımlar içerisinde olmuş bir dostumuzdur. Bu süreç içerisinde de bu olumlu yaklaşımından hiç bir vakit taviz vermedi ve birebir biçimde bu süreci devam ettiren bir dost bir arkadaştır. Alışılmış burada da bir daha ne üzere adımlar atacağız neler yaparız neler yapılabilir bunları da görüşme imkanımız olacak.”
Soru 3- Merkez Bankası’nın rezervleri ne durumda ticaret konusunda yaşanan somut gelişmeler var mı.?
“Şu an da Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar düzeyine ulaşmış vaziyetteyiz. Bu çerçevede yakın vakitte en büyük ticaret ortaklarımızın başında gelen Çin’le fazlaca değerli bir muahedeyi yaptık ve daha evvel için ile 2,4 milyar dolarlık bir swap muahedemiz aslına bakarsanız vardı artık bu sayısı 3,6 milyar dolarlık yeni bir swap muahedesi yaparak 6 milyar dolara çıkarmış olduk. Kimi malum kendilerine bakılırsa Merkez Bankasının döviz rezervi düşüyor bundan dolayı zil takıp oynayanlar var onların bu oyunlarında bozulmuş oldu çünkü bu 100 milyar dolarla İnşallah artık Başbakanlığın periyodunda 135 milyar dolara kadar çıkmıştık. İnşallah bu tırmanış artık bir daha başlıyor ve bu tırmanışı da devam ettiricez.”
Soru 4-Soru : Marmara Denizi’ndeki çaba kapsamında önemli bir çalışma kelam konusu hem bakanlık hem belediyeler ve çalışmalarını yürütüyorlar. Marmara Denizi’nin müdafaa alanı ilan edilmesi ile gündemde oturum balıkçılar açısından nasıl bir manaya gelecek alınabilecekler mi. ? Zira akıllarında soru işareti var bir taraftan da tarımda kullanılabilmesi için bir çalışma var mı.?
“Dün akşam Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ni yayınladık ve bu genelge ile birlikte de Marmara Denizi Hareket Uyum Şurasını kurduk. İki gün evvel de Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde YÖK’ün organizesi ile üniversitelerimizden tüm hocalarımızla bu okulla ilgisi olan bir ortaya geldik. Biz iletilerimizi verdik YÖk liderimiz bildirilerini verdi ve bunun yanında hocalarımızı da dinleme fırsatımız oldu ve bundan daha sonraki süreçte de birlikte neler yapabiliriz bunları konuştuk. Toplanan müsilajın incelemeler sonucunda ki durumuna nazaran bunlar şayet gübre olmaya müsaitse bunlar gübre olarak kullanılabilir. Bunun sonucunı kim verecek işte bu kurulan takımlar bunların sonucunı verecek ona bakılırsa de bunların adımı atılmış olacak.”
Soru 5- Sözünü akdini yerine getirmiş bir Türkiye var, pekala Türkiye bu görüşmelerden ne kadar sonuç alabilecek.?
“Amerika üzere bir ülkeden Türkiye’nin beklentileri sanki tam manası ile karşılığını buldu mu derseniz bulmadı, temenni ederim ki bundan daha sonraki süreçte bunu bulalım.”
Hibya Haber Ajansı