- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,747
Dünyanın en güçlü insanı Starlink uydularından Tesla arabalarına ve SpaceX roketlerine kadar dünyanın en yüksek teknolojisine sahip üretimler yapan Elon Musk’ın birinci sefer global gündeme taşıdığı ve ulaşım bölümünü kökünden değiştirecek Hyperloop projesinde Türk Erciyas Holding de iş ortağı oldu.
1.200 km sürate ulaşabilmek için sıfıra yakın vakum ortamı olması gerekiyor. Bu niçinle boruların ortasında hava olmayacak. İçindeki trenler mıknatıs sistemi ile temassız olarak ilerleyecek.
Proje hayat geçtiğinde İstanbul ile İzmir ortası 20 dakikaya Amsterdam ise 2-3 saate düşecek. Direk kentin içine gireceğinden havalimanına ulaşma üzere vakit kaybı da yok.
Paraajansi.com’un haberine bakılırsa Erciyas Holding CEO’su Emre Erciyas, TÜBİTAK Gebze yerleşkesindeki TEKNOFEST Hyperloop etkinliğinde yaptığı açıklamada, Erciyas Çelik Boru’nun projeye 2017’de dahil olduğunu ve bu sene başında büyük çaplı Hyperloop boru sınırı tedarikçisi ve yatırımcısı olmak üzere HyperloopTT ile bir muahede imzaladıklarını söylemişti
Emre Erciyas’ın verdiği bilgiye bakılırsa, projenin yürütücüsü Hyperloop Transportation Technologies (HyperloopTT) ile yapılan iş birliği kapsamında Hyperloop Projesi’nin çelik boru tedarikçisi Erciyas Holding oldu. Erciyas Holding, dünyada birinci sefer 5 kilometrelik gerçek boyutlu işlevsel prototip Hyperloop çizgisi için çalışmaları devam eden projede , boru satın alınmasından dizaynına kadar biroldukça mevzuda son kelam sahibi.
Projede Airbus, Hitachi, Enkai, Rockefeller ailesi ve basına açıklanmayan sermayedarlar olduğu söylenmekte.
ERCİYAS ÇELİK BORU SANAYİ A.Ş. geçtiğimiz günlerde KAP’a yapılan açıklamayla iş alımını duyurmuştu;
”Şirketimiz yurtharicinden çokr halinde gerçekleştirilecek boru sınırları projelerinin yaklaşık 55.200.000 USD fiyatındaki birinci fazlarının boru üretimi ve ihracatına ait siparişlerini almıştır. Kelam konusu siparişlerin kamuoyunun bilgisine sunulması, alınan siparişin devamı ve Şirketimiz’in pazardaki rekabetçi pozisyonunun korunması için, Şirketimiz’in ve Şirketimiz ile bir arada ortaklarımızın yasal çıkarlarının ziyan görmemesi, yatırımcıların yanıltılmaması ve spekülatif haberlerin/yorumların önüne geçilmesi ve bu sayede Şirket ve yatırımcıların haklarının korunması, piyasanın itimat ve şeffaflık içerisinde yürümesini teminen, SPK’nın II-15.1 Özel Durumlar Tebliği’nin 6’ıncı hususu kapsamında içsel bilginin açıklanmasının ertelenmesine karar verilmiştir.”
“BU TEKNOLOJİDE BU YARIŞLA BİZ DE VARIZ DİYORUZ”
TÜBİTAK RUTE Müdürü Mehmet Ali Çimen, 2013’te Tesla ve SpaceX’in Üst Yöneticisi Elon Musk’ın makalesiyle popülerleşen değişen teknolojinin, şu anda “emekleme” kademesinde olduğunu kaydetti.
hızla gelişen teknolojinin tahminen 15-20 yıl daha sonra ticarileşeceğini ve insanların hizmetine sunulacağını anlatan Çimen, “Teorik olarak mümkün olmakla birlikte çözülmesi gereken mühendislik sorunları var. Bu teknolojide biz de bu yarışla varız diyoruz. Dünyada bu alanda çalışan firmaların birçoğu bu müsabakalardan çıkmış start-up’lar. Biz de bu yarış kararında, yarışa katılan öğrencilerimizin start-uplar kurarak bu teknolojiyi geliştirmesini bekliyoruz ve hedefliyoruz.” sözünü kullandı.
Çimen, Türkiye’de hyperloop geliştirmeye çalışan, start-uplarla irtibatlı firmalar bulunduğunu vurgulayarak şöyleki devam etti:
“hızla gelişen teknolojinin mühendislik sorunlarını çözebilirsek ulaştırma bölümünü esaslı biçimde değiştirebilecek teknolojide kelam sahibi olacağız. Birinci ve öncü oyunculardan biri olacağız. Kelam sahibi olmamız mümkün, bu da ülkemizi teknolojik ve katma kıymet manasında avantajlı pozisyona getirebilecek. Bu mevzuya şu andan başlamış olmamız bizim açımızdan bir avantaj.
Yerleşkemizdeki tünel 208 metre uzunluğunda. Bu çeşit araçları sürtünmenin azaltıldığı ortamda ses üstü suratlara çıkarmak, bu teknolojideki ana emelimiz. Burada da bunun küçültülmüş meselai görüyoruz. Dünyada da ABD’de bu biçimde vakumlanabilir bir altyapı var. Avrupa’daki en güzel altyapılardan biri Türkiye’de var. Türkiye’de öğrencilerin bu biçimde bir altyapıya ulaşması büyük bir avantaj.”
Uzaydaki vakum ortamına benzeri teknolojilerin bu müsabakayla çalışıldığını lisana getiren Çimen şunları kaydetti:
“Manyetik olarak aracı kaldırma teknolojisinin çalışılması gerekiyor. Alt sistem bazlı, araç bazlı mevzulara da baktığınızda yüksek teknolojili bahisleri burada üniversite öğrencilerimiz çalışmak durumunda kalıyor. Bu bahiste da çok becerikliler. Getirdikleri araçlar da çok güzel gözüküyor. Daha küçültülmüş ölçekte burada teknoloji gösterimi yapılabiliyor. Bu altyapıyı da her insanın kullanmasına açık olarak burada tutuyoruz. Bu altyapılar epeyce fazla değil. Biz bu teknolojiye olan inancımızı ve bu teknolojiyi geliştirme konusunda kararlılığımızı bu altyapıyla göstermiş oluyoruz. Dünyada bu türlü altyapı epeyce fazla değil herkese açık olan firmaların kurdukları birtakım altyapılar var lakin bu türlü herkese açık olan ikinci tünel diyebiliriz.”
1.200 km sürate ulaşabilmek için sıfıra yakın vakum ortamı olması gerekiyor. Bu niçinle boruların ortasında hava olmayacak. İçindeki trenler mıknatıs sistemi ile temassız olarak ilerleyecek.
Proje hayat geçtiğinde İstanbul ile İzmir ortası 20 dakikaya Amsterdam ise 2-3 saate düşecek. Direk kentin içine gireceğinden havalimanına ulaşma üzere vakit kaybı da yok.
Paraajansi.com’un haberine bakılırsa Erciyas Holding CEO’su Emre Erciyas, TÜBİTAK Gebze yerleşkesindeki TEKNOFEST Hyperloop etkinliğinde yaptığı açıklamada, Erciyas Çelik Boru’nun projeye 2017’de dahil olduğunu ve bu sene başında büyük çaplı Hyperloop boru sınırı tedarikçisi ve yatırımcısı olmak üzere HyperloopTT ile bir muahede imzaladıklarını söylemişti
Emre Erciyas’ın verdiği bilgiye bakılırsa, projenin yürütücüsü Hyperloop Transportation Technologies (HyperloopTT) ile yapılan iş birliği kapsamında Hyperloop Projesi’nin çelik boru tedarikçisi Erciyas Holding oldu. Erciyas Holding, dünyada birinci sefer 5 kilometrelik gerçek boyutlu işlevsel prototip Hyperloop çizgisi için çalışmaları devam eden projede , boru satın alınmasından dizaynına kadar biroldukça mevzuda son kelam sahibi.
Projede Airbus, Hitachi, Enkai, Rockefeller ailesi ve basına açıklanmayan sermayedarlar olduğu söylenmekte.
ERCİYAS ÇELİK BORU SANAYİ A.Ş. geçtiğimiz günlerde KAP’a yapılan açıklamayla iş alımını duyurmuştu;
”Şirketimiz yurtharicinden çokr halinde gerçekleştirilecek boru sınırları projelerinin yaklaşık 55.200.000 USD fiyatındaki birinci fazlarının boru üretimi ve ihracatına ait siparişlerini almıştır. Kelam konusu siparişlerin kamuoyunun bilgisine sunulması, alınan siparişin devamı ve Şirketimiz’in pazardaki rekabetçi pozisyonunun korunması için, Şirketimiz’in ve Şirketimiz ile bir arada ortaklarımızın yasal çıkarlarının ziyan görmemesi, yatırımcıların yanıltılmaması ve spekülatif haberlerin/yorumların önüne geçilmesi ve bu sayede Şirket ve yatırımcıların haklarının korunması, piyasanın itimat ve şeffaflık içerisinde yürümesini teminen, SPK’nın II-15.1 Özel Durumlar Tebliği’nin 6’ıncı hususu kapsamında içsel bilginin açıklanmasının ertelenmesine karar verilmiştir.”
“BU TEKNOLOJİDE BU YARIŞLA BİZ DE VARIZ DİYORUZ”
TÜBİTAK RUTE Müdürü Mehmet Ali Çimen, 2013’te Tesla ve SpaceX’in Üst Yöneticisi Elon Musk’ın makalesiyle popülerleşen değişen teknolojinin, şu anda “emekleme” kademesinde olduğunu kaydetti.
hızla gelişen teknolojinin tahminen 15-20 yıl daha sonra ticarileşeceğini ve insanların hizmetine sunulacağını anlatan Çimen, “Teorik olarak mümkün olmakla birlikte çözülmesi gereken mühendislik sorunları var. Bu teknolojide biz de bu yarışla varız diyoruz. Dünyada bu alanda çalışan firmaların birçoğu bu müsabakalardan çıkmış start-up’lar. Biz de bu yarış kararında, yarışa katılan öğrencilerimizin start-uplar kurarak bu teknolojiyi geliştirmesini bekliyoruz ve hedefliyoruz.” sözünü kullandı.
Çimen, Türkiye’de hyperloop geliştirmeye çalışan, start-uplarla irtibatlı firmalar bulunduğunu vurgulayarak şöyleki devam etti:
“hızla gelişen teknolojinin mühendislik sorunlarını çözebilirsek ulaştırma bölümünü esaslı biçimde değiştirebilecek teknolojide kelam sahibi olacağız. Birinci ve öncü oyunculardan biri olacağız. Kelam sahibi olmamız mümkün, bu da ülkemizi teknolojik ve katma kıymet manasında avantajlı pozisyona getirebilecek. Bu mevzuya şu andan başlamış olmamız bizim açımızdan bir avantaj.
Yerleşkemizdeki tünel 208 metre uzunluğunda. Bu çeşit araçları sürtünmenin azaltıldığı ortamda ses üstü suratlara çıkarmak, bu teknolojideki ana emelimiz. Burada da bunun küçültülmüş meselai görüyoruz. Dünyada da ABD’de bu biçimde vakumlanabilir bir altyapı var. Avrupa’daki en güzel altyapılardan biri Türkiye’de var. Türkiye’de öğrencilerin bu biçimde bir altyapıya ulaşması büyük bir avantaj.”
Uzaydaki vakum ortamına benzeri teknolojilerin bu müsabakayla çalışıldığını lisana getiren Çimen şunları kaydetti:
“Manyetik olarak aracı kaldırma teknolojisinin çalışılması gerekiyor. Alt sistem bazlı, araç bazlı mevzulara da baktığınızda yüksek teknolojili bahisleri burada üniversite öğrencilerimiz çalışmak durumunda kalıyor. Bu bahiste da çok becerikliler. Getirdikleri araçlar da çok güzel gözüküyor. Daha küçültülmüş ölçekte burada teknoloji gösterimi yapılabiliyor. Bu altyapıyı da her insanın kullanmasına açık olarak burada tutuyoruz. Bu altyapılar epeyce fazla değil. Biz bu teknolojiye olan inancımızı ve bu teknolojiyi geliştirme konusunda kararlılığımızı bu altyapıyla göstermiş oluyoruz. Dünyada bu türlü altyapı epeyce fazla değil herkese açık olan firmaların kurdukları birtakım altyapılar var lakin bu türlü herkese açık olan ikinci tünel diyebiliriz.”