Hi-Lev
New member
- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 273
ABD merkezli toplumsal medya devi Facebook son devirde arkası arkasına çıkan skandallarla sarsılıyor. Whatsapp ve Instagram’ı da bünyesinde barındıran Facebook’a 7 saat boyunca erişim sağlanamaması toplumsal medya deviyle ilgili soru işaretlerini artırdı. Kesintinin yaşandığı müddet boyunca sorumluluktan kaçıp rastgele bir açıklama yapmayan Facebook ile ilgili sarsıcı bilgiler ortaya döküldü. Daha evvel Facebook’ta çalışan Frances Haugen isimli muhbir, şirketin algoritmalar vasıtasıyla global kaosu beslediğini ifşa etti.
Frances Haugen, Facebook’un Amerika’da kongre baskınına nefreti körükleyerek dayanak verdiğini ileri sürdü. Biden’ın lider seçildiği periyotta Facebook’un nefret ve yanlış bilginin yayılmasını önlemek için kurulan sistemleri devre dışı bıraktığını söyleyen Haugen, şirketin tam tersine algoritmalarla nefreti beslediği söylemiş oldu.
Frances Haugen
DAHA FAZLA PARA KAZANDIRIYOR!
Platformun kar elde etmek için algoritmalarını nefret ve yanlış bilgiyi körükleyecek biçimde dizayn ettiğini vurgulayan Haugen, algoritmaların beslediği düşmanlıkların insanların daha fazla Facebook’ta vakit geçirmeye ittiğini ve Facebook’un bundan dijital reklamlar ile büyük kârlar elde ettiğini belirtti.
HAYATİ BİLGİLERİ KASITLI SAKLIYOR
Facebook muhbiri Frances Haugen, ABD senatosundaki konuşmasında ise şirketin hayati ayrıntıları kasıtlı sakladığını söylemiş oldu. Facebook haricinde neredeyse hiç kimse Facebook’un ortasında ne olduğunu bilmediğini ileri süren Haugen, “Şirket, kamudan, ABD hükümetinden ve dünyanın dört bir yanındaki hükumetlerden hayati ayrıntıları kasıtlı olarak saklıyor” dedi. “Facebook’un gerçek bir kontrole muhtaçlığı var” diyen Haugen, Facebook’un daima olarak kendi çıkarları ile ülke güvenliği içinde çatışmalarla karşılaştığını belirten muhbir, platformun çatışmalarını daima olarak kendi çıkarları lehine çözdüğünü vurguladı.
Dokunulmazlık kalkanına sahip
ABD düzenlemelerin ve yargı kararlarının, toplumsal medya devlerini içeriklerden sorumlu tutmaması Facebook üzere şirketleri kural tanımaz hale getirdi. 1990’larda açılan iki dava, İrtibat Uygunluk Yasası’nın 230 numaralı düzenlemenin ortaya çıkmasına yol açtı. Dava kararı mahkemeler 1996 yılında şirketlerin içeriklerden sorumlu olmadığına hükmetti ve toplumsal medya platformları “dokunulmaz” hale geldi. Twitter, 230 numaralı bu düzenlemeyi sık sık eleştiren eski ABD Lideri Donald Trump’ın hesabını askıya almış, Facebook da kısıtlama getirmişti. Instagram’dan da paylaşım yapması kısıtlanan Trump’ın, 230 numaralı düzenlemeyi kaldıracağını açıklaması akabinde adeta linçe maruz kalmıştı.
Beyaz Saray sopayı gösterdi
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, toplumsal medya şirketlerine ait federal düzenlemelerin gündemlerinde olduğunu belirterek adeta sopa gösterdi. Toplumsal medya şirketleri hakkındaki savların ABD Lideri Biden ve Kongre’nin gündeminde olduğunu belirten sözcü, “Şirketlerin iç düzenlemelerinin işe yaramadığı açık” dedi. Günlük basın toplantısında konuşan Psaki, toplumsal medyanın gençler üstündeki etkisinin de tartışıldığını anımsatarak, bu husustaki federal düzenlemelerin de gündemlerinde olduğunu kaydetti.
WhatsApp’ı alıp ayrıntıları sattı
Facebook, 2014 yılında satın aldığı çevrimiçi iletileşme uygulaması WhatsApp’ın “gizlilik ilkesi” şartlarını güncelleyerek, kullanıcıların datalarını işleyeceğini duyurmuştu. WhatsApp uygulamasını kullanan tüm kullanıcıları bu düzenlemeye onay vermeye zorlamış, kabul etmeyenlerin uygulamayı kullanamayacağını açıklamıştı. Facebook şirketlerinden bilgi alacağı ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunabileceği belirtilmişti. Bu düzenlemedilk evvel ise Facebook’un şahsi bilgileri müsaadesiz alıp işlediği ortaya çıkmış, 225 milyon euro para cezasına çarptırılmıştı.
Frances Haugen, Facebook’un Amerika’da kongre baskınına nefreti körükleyerek dayanak verdiğini ileri sürdü. Biden’ın lider seçildiği periyotta Facebook’un nefret ve yanlış bilginin yayılmasını önlemek için kurulan sistemleri devre dışı bıraktığını söyleyen Haugen, şirketin tam tersine algoritmalarla nefreti beslediği söylemiş oldu.
Frances Haugen
DAHA FAZLA PARA KAZANDIRIYOR!
Platformun kar elde etmek için algoritmalarını nefret ve yanlış bilgiyi körükleyecek biçimde dizayn ettiğini vurgulayan Haugen, algoritmaların beslediği düşmanlıkların insanların daha fazla Facebook’ta vakit geçirmeye ittiğini ve Facebook’un bundan dijital reklamlar ile büyük kârlar elde ettiğini belirtti.
HAYATİ BİLGİLERİ KASITLI SAKLIYOR
Facebook muhbiri Frances Haugen, ABD senatosundaki konuşmasında ise şirketin hayati ayrıntıları kasıtlı sakladığını söylemiş oldu. Facebook haricinde neredeyse hiç kimse Facebook’un ortasında ne olduğunu bilmediğini ileri süren Haugen, “Şirket, kamudan, ABD hükümetinden ve dünyanın dört bir yanındaki hükumetlerden hayati ayrıntıları kasıtlı olarak saklıyor” dedi. “Facebook’un gerçek bir kontrole muhtaçlığı var” diyen Haugen, Facebook’un daima olarak kendi çıkarları ile ülke güvenliği içinde çatışmalarla karşılaştığını belirten muhbir, platformun çatışmalarını daima olarak kendi çıkarları lehine çözdüğünü vurguladı.
Dokunulmazlık kalkanına sahip
ABD düzenlemelerin ve yargı kararlarının, toplumsal medya devlerini içeriklerden sorumlu tutmaması Facebook üzere şirketleri kural tanımaz hale getirdi. 1990’larda açılan iki dava, İrtibat Uygunluk Yasası’nın 230 numaralı düzenlemenin ortaya çıkmasına yol açtı. Dava kararı mahkemeler 1996 yılında şirketlerin içeriklerden sorumlu olmadığına hükmetti ve toplumsal medya platformları “dokunulmaz” hale geldi. Twitter, 230 numaralı bu düzenlemeyi sık sık eleştiren eski ABD Lideri Donald Trump’ın hesabını askıya almış, Facebook da kısıtlama getirmişti. Instagram’dan da paylaşım yapması kısıtlanan Trump’ın, 230 numaralı düzenlemeyi kaldıracağını açıklaması akabinde adeta linçe maruz kalmıştı.
Beyaz Saray sopayı gösterdi
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, toplumsal medya şirketlerine ait federal düzenlemelerin gündemlerinde olduğunu belirterek adeta sopa gösterdi. Toplumsal medya şirketleri hakkındaki savların ABD Lideri Biden ve Kongre’nin gündeminde olduğunu belirten sözcü, “Şirketlerin iç düzenlemelerinin işe yaramadığı açık” dedi. Günlük basın toplantısında konuşan Psaki, toplumsal medyanın gençler üstündeki etkisinin de tartışıldığını anımsatarak, bu husustaki federal düzenlemelerin de gündemlerinde olduğunu kaydetti.
WhatsApp’ı alıp ayrıntıları sattı
Facebook, 2014 yılında satın aldığı çevrimiçi iletileşme uygulaması WhatsApp’ın “gizlilik ilkesi” şartlarını güncelleyerek, kullanıcıların datalarını işleyeceğini duyurmuştu. WhatsApp uygulamasını kullanan tüm kullanıcıları bu düzenlemeye onay vermeye zorlamış, kabul etmeyenlerin uygulamayı kullanamayacağını açıklamıştı. Facebook şirketlerinden bilgi alacağı ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunabileceği belirtilmişti. Bu düzenlemedilk evvel ise Facebook’un şahsi bilgileri müsaadesiz alıp işlediği ortaya çıkmış, 225 milyon euro para cezasına çarptırılmıştı.