Alparslan
Member
- Katılım
- 25 Mar 2021
- Mesajlar
- 163
Van Barosu’nun, Show TV’de yayınlanan programda Kürtçe konuşan konuğunu hakaret ettiği sebebi öne sürülerek yayından alırken “Hayır hayır Türkan Hanım, bizim de anlamamız lazım. Türkan bayanı çizgiden alalım. Kızlara hakaret edemez bu biçimde de konuşamaz, biraz da anlarım ben Kürtçeden katiyen olmaz. Halayla konuşun gerçek düzgün Türkçe konuşsa anlayacağız. Burası Türkiye Cumhuriyeti yani. O lisanı bilmiyoruz, bilsek anlayacağız da konuşacağız da. Bilmiyorum” sözlerini kullanan Didem Arslan Yılmaz hakkında yaptığı kabahat duyurusu takipsizlikle sonuçlandı.
SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI
Gazete Duvar’ın haberine göre; Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Yılmaz’ın “nefret suçu” ve “alenen aşağılama” hatası işlediği öne sürülerek yapılan başvuruyu pahalandıran savcılık takipsizlik sonucu verdi.
Van Barosu Lisan Kurulu tarafınca yapılan cürüm duyurusunda şu konulara dikkat çekilmişti. “Sunucu, güya Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkçe haricinde diğer bir lisan konuşmanın yasak olduğunu, öteki ırka mensup şahısların diğer lisanı konuşmasının hata olduğunu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir lisanı aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır.
Şüphelinin Kürtçeye olan nefretinden daha sonra hem toplumsal manada tıpkı vakitte toplumsal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret telaffuzuna reaksiyon göstermiştir. Ulusal manada büyük bir reaksiyon karşılık bulması ve genelde Kürtçeye, özelde ise Kürt halkına karşı nefret söylemi niçiniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
SAVCILIKTAN TAKİPSİZLİK KARARI
Gazete Duvar’ın haberine göre; Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Yılmaz’ın “nefret suçu” ve “alenen aşağılama” hatası işlediği öne sürülerek yapılan başvuruyu pahalandıran savcılık takipsizlik sonucu verdi.
Van Barosu Lisan Kurulu tarafınca yapılan cürüm duyurusunda şu konulara dikkat çekilmişti. “Sunucu, güya Türkiye Cumhuriyeti’nde Türkçe haricinde diğer bir lisan konuşmanın yasak olduğunu, öteki ırka mensup şahısların diğer lisanı konuşmasının hata olduğunu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir lisanı aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır.
Şüphelinin Kürtçeye olan nefretinden daha sonra hem toplumsal manada tıpkı vakitte toplumsal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret telaffuzuna reaksiyon göstermiştir. Ulusal manada büyük bir reaksiyon karşılık bulması ve genelde Kürtçeye, özelde ise Kürt halkına karşı nefret söylemi niçiniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz.”