Boyun ve bel ağrıları en sık görülen ağrılar içindedır. Bayanlarda boyun ağrıları % 59, bel ağrıları ise % 52 oranında bildirilir. En sık 20-79 yaş içinde görünür ve % 25-60 oranında kronikleşir. Omurga ağrılarının en değerli değiştirilebilir faktörlerinden biri uyku postürüdür.
Ayaktayken annuler sertlik ve zigofisial temas artar. Viskoelastik dokular uzun periyodik elongasyon yüklenmelerine hassastır. Kedilerin omurgası 60 dk boyunca daima düşük yüke maruz kaldığında pro-inflamatuar kimyasallar salgılar. Çalışmalar incelendiğinde uyku postürleri yüz üstü , sırt üstü ve yan yatış olarak ayrıldı. Yan yatış da takviyeli yan yatış ve ¾ yan yatış olarak ayrıldı.
Dorsal ve lomber semptonları olanlara sırt üstü, servikal semptomları olanlara ise yan yatış önerildi. İki çalışmada yan yatış ve sırt üstü ile yan yatış kombinasyonunda ağrıda azalma izlendi. Avrupa’da % 60 oranında yan yatış durumun tercih edildiği izlendi. Simetrik yan yatış konumunda ahenge sabahları daha az omurga ağrısına niye oldu.
Bel ağrılarının son 20 yıllık incelemesinde yalnızca % 8-15 oranında spesifik bir dokuyla ilişki bulundu. Araştırmaların kararında boyun ağrıları için yan yatış, bel ağrıları için de yan yatış ve sırt üstü yatış önerildi. Uyku müddetiyle osteoartrit gelişmenine bakıldığında ise 6 saatten az uyuyan şahıslarda 7-8 saat uyuyan şahıslara bakılırsa istatistiksel olarak manalı daha fazla osteoartit gelişti.
9 saatten çok uyuyanlarla ise bir fark gözlenmedi. Ağrısı fazla olan şahısların (10 üzerinden 8-10) daha az uyudukları izlendi. Uyku vakti arttıkça ağrının azaldığı tespit edildi. Bu münasebet bilhassa radyolojik olarak teşhis konmuş diz osteoartritli şahıslarda mevcuttu. Uyku azalması beraberinde otonom hudut sistemini etkileyerek sempatik tonusü artırıyor. Bu niçinle hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıkların da uyku kalitesi azalan bireylerde arttığını izliyoruz. Kronik bel ağrılı hastaların da uyku kalitesinin bozulduğu çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Bu da bedendeki inflamasyon yükünü artırarak güzelleşmeyi yavaşlatıyor ve bir kısır döngüye yol açıyor. Azalan uyku kemik sıhhatini da etkiliyor. 11.084 bayanın incelendiği bir çalışmada bilhassa 5 saat ve daha az uyuyan bireylerde kalçada ve omurgada daha fazla osteoporoz gözlendi.
Sonuçta uygun bir omurga ve kas iskelet sıhhati için uyku postürü, uyku kalitesi ve uyku mühletinin epeyce değerli olduğu hatta kas iskelet rahatsızlıklarını tetikleyebileceğini biliyoruz. Kas iskelet sıhhatimiz için uyguladığımız antrenmanlar bununla birlikte uyku kalitesini de artırarak çift istikametli bir tesir oluşturmaktadır.
Ayaktayken annuler sertlik ve zigofisial temas artar. Viskoelastik dokular uzun periyodik elongasyon yüklenmelerine hassastır. Kedilerin omurgası 60 dk boyunca daima düşük yüke maruz kaldığında pro-inflamatuar kimyasallar salgılar. Çalışmalar incelendiğinde uyku postürleri yüz üstü , sırt üstü ve yan yatış olarak ayrıldı. Yan yatış da takviyeli yan yatış ve ¾ yan yatış olarak ayrıldı.
Dorsal ve lomber semptonları olanlara sırt üstü, servikal semptomları olanlara ise yan yatış önerildi. İki çalışmada yan yatış ve sırt üstü ile yan yatış kombinasyonunda ağrıda azalma izlendi. Avrupa’da % 60 oranında yan yatış durumun tercih edildiği izlendi. Simetrik yan yatış konumunda ahenge sabahları daha az omurga ağrısına niye oldu.
Bel ağrılarının son 20 yıllık incelemesinde yalnızca % 8-15 oranında spesifik bir dokuyla ilişki bulundu. Araştırmaların kararında boyun ağrıları için yan yatış, bel ağrıları için de yan yatış ve sırt üstü yatış önerildi. Uyku müddetiyle osteoartrit gelişmenine bakıldığında ise 6 saatten az uyuyan şahıslarda 7-8 saat uyuyan şahıslara bakılırsa istatistiksel olarak manalı daha fazla osteoartit gelişti.
9 saatten çok uyuyanlarla ise bir fark gözlenmedi. Ağrısı fazla olan şahısların (10 üzerinden 8-10) daha az uyudukları izlendi. Uyku vakti arttıkça ağrının azaldığı tespit edildi. Bu münasebet bilhassa radyolojik olarak teşhis konmuş diz osteoartritli şahıslarda mevcuttu. Uyku azalması beraberinde otonom hudut sistemini etkileyerek sempatik tonusü artırıyor. Bu niçinle hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıkların da uyku kalitesi azalan bireylerde arttığını izliyoruz. Kronik bel ağrılı hastaların da uyku kalitesinin bozulduğu çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Bu da bedendeki inflamasyon yükünü artırarak güzelleşmeyi yavaşlatıyor ve bir kısır döngüye yol açıyor. Azalan uyku kemik sıhhatini da etkiliyor. 11.084 bayanın incelendiği bir çalışmada bilhassa 5 saat ve daha az uyuyan bireylerde kalçada ve omurgada daha fazla osteoporoz gözlendi.
Sonuçta uygun bir omurga ve kas iskelet sıhhati için uyku postürü, uyku kalitesi ve uyku mühletinin epeyce değerli olduğu hatta kas iskelet rahatsızlıklarını tetikleyebileceğini biliyoruz. Kas iskelet sıhhatimiz için uyguladığımız antrenmanlar bununla birlikte uyku kalitesini de artırarak çift istikametli bir tesir oluşturmaktadır.