Olay, 22 Eylül 2021’de Karabağlar ilçesinde meydana geldi. 3 çocuk annesi Emine Deniz, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yürürken düştüğü belirtilen Deniz, hastanede tedaviye alındı. Sıhhat durumu ağır olan Deniz, polise verdiği birinci tabirde yolda yürürken düştüğünü söylemiş oldu fakat tabipler, bedeninde epeyce fazla kırık olunca düşmeye bağlı yaralanmış olamayacağını belirtti. Bunun üzerine kızları, Emine Deniz’le konuştu.
Deniz, komşusunun oğlu M.K.C.’nin, arabayla geri hareket yaparken çarpıp, kendisini duvara sıkıştırdığını ve annesi S.C. kendisini tehdit ettiği için de olayı kimseye anlatamadığını söylemiş oldu. Emine Deniz, kazadan 32 saat daha sonra hayatını yitirdi. Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan M.K.C.’yi gözaltına aldı. Hatasını itiraf eden M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nin annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ teziyle tabirine başvurdu.
‘YANLIŞLIKLA EL FRENİNİ İNDİRDİM’
Savcılıktaki tabirinde olay anını anlatan M.K.C., şunları söylemiş oldu:
“Emine Deniz mahalleden komşumuz olur. Olay günü kuzenim A.G.’ye ilişkin araç, konutumuzun önündeki sokakta park halindeydi. Araç kullanmayı bilmiyorum, müzik dinlemek emeliyle otomobile binip kontağı açtım. Müzik dinlerken ön koltukların içinde bulunan el frenini kurcalarken kazara indirmiş bulundum. El freni inince araç bir anda geri geri hareket etmeye başladı. Panikleyip, ellerimle yüzümü kapattım. bir süre daha sonra dönüp baktığımda Emine teyze araçla duvar ortasına sıkışmıştı. Çabucak araçtan indim ve aracı iterek Emine teyzeyi kurtarmaya çalıştım lakin gücüm yetmedi. Araç kullanmayı bilmediğim için bu türlü mahzur olmaya çalıştım. Bu sırada A.G. abi koşup geldi, aracı ileri yanlışsız aldı. Emine teyzeyi kurtardık. O yerde yatarken şoka girdim ve meskene gerçek gittim. Çabucak telefonla ambulansı aradım. Olay yerine sıhhat takımları geldi lakin Emine teyze uygun olduğunu söyleyerek konutuna gitti. Beni epeyce sevdiği için de polislere adımı tabirinde vermedi. Meskene gittikten daha sonra rahatsızlanıp, hastaneye kaldırılmış, orada da hayatını kaybetmiş. Olay bir anda gelişti. Ben ne olduğunu anlayamadım, epeyce pişmanım.”
Soruşturma başlatan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, M.K.C. hakkında, ‘taksirle vefata niye olma’ kabahatinden 6 yıla kadar mahpus istemiyle iddianame hazırladı. İddianame, İzmir Çocuk Mahkemesi tarafınca kabul edildi.
Deniz, komşusunun oğlu M.K.C.’nin, arabayla geri hareket yaparken çarpıp, kendisini duvara sıkıştırdığını ve annesi S.C. kendisini tehdit ettiği için de olayı kimseye anlatamadığını söylemiş oldu. Emine Deniz, kazadan 32 saat daha sonra hayatını yitirdi. Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan M.K.C.’yi gözaltına aldı. Hatasını itiraf eden M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nin annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ teziyle tabirine başvurdu.
‘YANLIŞLIKLA EL FRENİNİ İNDİRDİM’
Savcılıktaki tabirinde olay anını anlatan M.K.C., şunları söylemiş oldu:
“Emine Deniz mahalleden komşumuz olur. Olay günü kuzenim A.G.’ye ilişkin araç, konutumuzun önündeki sokakta park halindeydi. Araç kullanmayı bilmiyorum, müzik dinlemek emeliyle otomobile binip kontağı açtım. Müzik dinlerken ön koltukların içinde bulunan el frenini kurcalarken kazara indirmiş bulundum. El freni inince araç bir anda geri geri hareket etmeye başladı. Panikleyip, ellerimle yüzümü kapattım. bir süre daha sonra dönüp baktığımda Emine teyze araçla duvar ortasına sıkışmıştı. Çabucak araçtan indim ve aracı iterek Emine teyzeyi kurtarmaya çalıştım lakin gücüm yetmedi. Araç kullanmayı bilmediğim için bu türlü mahzur olmaya çalıştım. Bu sırada A.G. abi koşup geldi, aracı ileri yanlışsız aldı. Emine teyzeyi kurtardık. O yerde yatarken şoka girdim ve meskene gerçek gittim. Çabucak telefonla ambulansı aradım. Olay yerine sıhhat takımları geldi lakin Emine teyze uygun olduğunu söyleyerek konutuna gitti. Beni epeyce sevdiği için de polislere adımı tabirinde vermedi. Meskene gittikten daha sonra rahatsızlanıp, hastaneye kaldırılmış, orada da hayatını kaybetmiş. Olay bir anda gelişti. Ben ne olduğunu anlayamadım, epeyce pişmanım.”
Soruşturma başlatan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, M.K.C. hakkında, ‘taksirle vefata niye olma’ kabahatinden 6 yıla kadar mahpus istemiyle iddianame hazırladı. İddianame, İzmir Çocuk Mahkemesi tarafınca kabul edildi.